Seyahat
ile sıhhat birbirine hem şekil, hem de öz olarak iki yakın kelime.
“Seyahat edin
sıhhat bulun”diye buyuruyor Sevgili Peygamber Efendimiz (asm).
Seyahat
ruhen, beden ve zihnen çok faydalı bir harekettir. Seyahat denildiğinde elbette
akla hareket ve zindelik gelir.
Hareketli
olan insan ile yerinde duran insan bir midir?
Elbette
değildir.
Geçen
gün “Kahramanmaraş
Uluslararası 6. Kitap Fuarı” için memleketim Kahramanmaraş’a otobüs ile
seyahat ederken, aynı zamanda tefekkür de eyledim.
O
tefekkürde neleri zihnimde yoğurdum, aklımda neleri düşündüm?
İşte
size beş adet “Seyahat Tefekkürü”.
1-
3-
4-
5-
Yukarıda yazdıklarım bir seyahat esnasında, camdan dışarıya bakarken zihnime takılanlar.
Esasında en mühim zihnime takılan da şu aşağıda yazdıklarım:
“Dünya'ya gönderilen insanların acaba yüzde kaçı, bir imkan olsa ve "seni öldükten sonra, tekrar Dünya'ya gönderiyoruz" denilse ve "yaşadığın 70-80-90 yıl kadar tekrar ömür yaşayacaksın" denilse, bu teklife acaba kaç kişi "evet"der.
Acaba kaç kişi bu Dünya hayatını tekrar göze alabilir?
Acayip bir tefekkür değil mi?”
Net
olarak cevap vereyim:
Cenneti
kazanan hiçbir kimse bu soruya “evet” demez ve Dünya’ya tekrar
dönmek istemez. Tabi, bir istisna var. Cenneti kazandığı halde, yalnız Şehitler
tekrar Dünya’ya dönmek ve tekrar tekrar şehit olmak isterler. Bu hususta
Sevgili Peygamber Efendimiz’in (asm) bir hadis-i şerifleri vardır.
Dünya’ya
tekrar dönmek isteyeceklerin başında Cehennemlikler gelir. Onlar Dünya’ta
tekrar gelmek isteyecekler, ancak bu istekleri nafile bir istek, mümkün olmayan
bir talep olarak kalacaktır. Zaten onlar Dünya’ya tekrar dönseler de aynı iş ve
amellerine devam edecekleri için, tekrar gönderilmelerine de gerek olmadığını
düşünüyorum.
İşte
şu ayet-i kerime bu gerçeği ayan-beyan açıklıyor:
"Onların, ateşin karşısında durdurulup, "Âh! keşke dünyaya geri gönderilsek
de, bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen! Hayır!
daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Onlar
dünyaya geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan şeyleri mutlaka
tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar." (En'âm,
6/27-28)
İşte tefekkürün zirvesi budur. Düşünecekler bunu düşünsün ve
Dünya’ya geri dönmek isteyip istemeyeceklerini burada düşünerek hareket
etsinler. İnşallah, Bizler de Cenneti şehadet ile kazanırız da tekrar tekrar
Dünya’ya dönmek isteriz. Elbette, bunun dışında asla Dünya’ya geri
dönmek istemeyiz. Vesselam.