Dini yaşantımızda önemli bir yeri olan “üç aylar”a girmenin mutluluğu içerisindeyiz. Üç aylar, feyiz, ikram ve bereketin çoğaldığı, manevi iklimin ve huzurun hissedildiği, Yüce Allah’ın bizlere sayısız nimetleri ikram ettiği, faziletli ve değerli zaman dilimleridir. Biz mü’minlere, Rabbimiz tarafından rahmet ve mağfiretin sınırsızca bahşedildiği, içinde Regaib, Miraç, Berat ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin bulunduğu gün ve geceler, üç ayların içerisinde saklıdır. Eller her an Rabbimize açılarak, ibadet ve yakarışların zirvesine bu aylarda ulaşılır.
Sözlükte regaib kelimesi, “kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış” anlamında ragibe’nin çoğulu olarak tanımlanmıştır. Hadis ve fıkıh kaynaklarında “bol sevap, mükâfat ve faziletli amel”[1] manalarında kullanılmıştır. Regaib, hicri takvime göre yedinci ay olan recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye (1 Mayıs Perşembe akşamı) isim olmuştur.
İçinde regaib ve miraç gecelerinin bulunduğu üç ayların ilki olan recep ayının manevi değerine, Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinde işaret edilmiştir. Tevbe Süresinin 36. ayetinde şöyle buyrulmuştur. “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin…”[2] Bu ayet-i kerimede işaret edilen haram ayların Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğunu ve bu ayların hürmete layık olduğunu Hz. Peygamber (s.a.v.) hadisleriyle açıklamışlardır. [3]
Yapılan yakarışların dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği bu geceleri bir fırsat bilmeliyiz. Melekî olduğu kadar, günah işlemeye de müsait olan insanın, günahlarından temizlenmesi için Üç Aylar ve bu geceler bir fırsattır. Üç Aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Bu aylar, Ramazandan önce oruçla buluşanlar, Cuma Namazına koşanlar, namaza başlayanlar, ibadetlerini çoğaltanlar, tevbe ile Allah’a yaklaşanlar... gibi manevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır.
Biz mü’minler, bu geceleri nasıl değerlendirmeliyiz? Regaib gecesi için özel bir ibadet şekli bulunmamaktadır. Mü’minler her gece olduğu gibi bu önemli gün ve gecelerde de Kur’an tilavetiyle, dua, zikir ve nafile namazlarla meşgul olmalıdırlar.[4] Hayır ve hasenatlarımızı bu değerli gün ve gecelerde daha da çoğaltmalıyız. Bu gecelerin ihya ve rahmet sebebi olacak diğer amelleri ise, tevbe istiğfarda bulunmak, gündüzlerini oruçlu geçirmek, Yüce Mevlamızı çokça zikretmek, Efendimize salat ve selam ederek, geçmiş hallerimizin muhasebesini yapmaktır.
Recep ayında idrak ettiğimiz ilk gece olan Regaip gecesinde işlediğimiz güzel amellere, bu gece sonrasında da devam etmeliyiz. Bu hususta "Rasülullah (a.s) 'a hangi amel daha faziletlidir?'' diye sorulmuş Efendimiz (s.a.v) ise "Devamlı olan !"diye cevap vermiştir.[5]"
Unutulmamalıdır ki, insan bu dünyada nasıl yaşamışsa, kıyamet gününde Allah’ın huzuruna, dünyada işledikleriyle birlikte varacaktır. Götürdükleri iyi ise sevinip mutlu olacak; kötü ise pişmanlık duyarak mahcup olacaktır. Ancak bu mahcubiyetin orada faydası da olmayacaktır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah, işlediklerinizden haberdardır.''[6]
Hayatımızda adeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek Üç Aylar ve önemli gün ve geceler, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; Yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi de güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır. İşte idrak edeceğimiz mübarek Üç Aylar, Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize, gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Bu geceler, yüce dinimizin bizden ısrarla istediği, barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insanî ve ahlakî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Mevla’mız bizleri, bu gecelerin kadr-i kıymetini bilip üç ayları hakkıyla idrak edenlerden eylesin. Bizleri, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in Recep ayı girdiğinde yaptığı "Allahım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuştur. Duasına dâhil olan kullardan eylesin…
İbrahim ÖZEN
İl Vaizi Kahramanmaraş Müftülüğü