Çocuklar ruhsal ve toplumsal açıdan sağlıklı gelişebilmek için her iki cinsiyetten rol
modellerine ihtiyaç duyuyorlar. Çocuk gelişimi denildiğinde akla ilk olarak
anneler geliyor. Oysa
babaların çocuklarıyla
ilgilenmeleri, onların gelişimi ve bakımlarıyla ilgili sorumluluk almaları,
ihtiyaç ve sorunlarına yanıt verebilmeleri çok önemli. Acıbadem Üniversitesi Atakent
Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Evren Tufan bu işlevleri
yerine getirebilmek için de beraber geçirilen zamanın süresinin değil,
kalitesinin önem taşıdığına dikkat çekerek,”Kısa sürelerle bile olsa
çocuklarının gelişim düzeylerineuygun, aktif ve hayal gücüne dayalı oyunlar oynayan,
zamanı onların becerilerini geliştirmek için değerlendiren babaların
çocuklarıyla kaliteli zaman geçirdiklerini söyleyebiliriz. Bu babaların
çocukları, ruhsal ve toplumsal açıdan daha sağlıklı gelişim gösteriyorlar.
Babalarıyla iletişimi yetersiz veya sorunlu olan çocuklar ise uzun dönemde
özgüven sorunu yaşayabiliyor ve akranları tarafından dışlanabiliyorlar. Ayrıca
akademik başarıları da düşebiliyor” diyor. Peki, sağlıklı baba çocuk ilişkisi,
çocuğun geleceğini nasıl etkiliyor? Acıbadem Üniversitesi Atakent
Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Evren Tufan baba
faktörünün çocukların ruhsal, zihinsel ve kişilik gelişimi üzerindeki 6 kritik
rolünü anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Sosyal
becerisini geliştiriyor
Çocuk, annenin sevgisi ile
bakımıyla sevilen ve değer verilen bir varlık olduğunu, bunun yanı sıra
kendisinin de çevresindekilerin gereksinimlerini karşılayabileceğini öğreniyor.
Ayrıca erken dönem çocukluk çağında ve bebeklik döneminde zihninde anne ile
kendisini bir tutabiliyor, diğer bireylerin varlığını ise ancak baba figürünü
fark etmeyle kabulleniyor. Anne ve çocuk dışında babanın varlığı, çocuğun
sevgiyi ve sahip olduklarını paylaşabilmesinde, karşılaştığı sosyal sorunlara
çözüm getirebilmeyi öğrenmesinde etkili oluyor. Bu üçlü ilişkide; sahip
olduklarını paylaşma, isteklerini erteleyebilme, ihtiyaçlarını ifade edebilme,
duyguları tanıma ve ifade etme becerilerinin temeli atılıyor.
Cinsel
kimlikte anahtar rol üstleniyor
Hem erkek, hem kız
çocuklarının cinsel gelişimleri babaların varlığından etkileniyor. Erkek
çocuklar 3 yaş civarında annenin sevgisi için babalarıyla rekabete
girebiliyorlar. Çözüm olarak babalarıyla özdeşleşebiliyorlar. Bu özdeşim,
babanın gözlük ve benzeri eşyalarını kullanma, boya ile kendisine bıyık/sakal
çizme gibi davranışlarla dışa vurulabiliyor. Babanın bu davranışların olağan
olduğunu kabullenmesi ve çocuğun öfke ile rekabet duygularını ifade
edebilmesini kolaylaştırması, sağlıklı bir baba-çocuk ilişkisinin kurulmasında
ve çocuğun cinsel gelişiminde faydalı olabiliyor. Erkek çocukların rekabet ve
özdeşimle ilgili davranışlarına katı bir şekilde yaklaşmak, beceri ile
yetilerini aşağılamak ise bu gelişim basamağında sorun yaratabiliyor ve cinsel
kimlik ile rolleri olumsuz etkileyebiliyor.
Kız çocukları da 3 yaşından
itibaren babalarına ilgi duymaya başlıyor, onlarla daha çok zaman geçirmek ve
iletişim kurmak istiyorlar. Kız çocuklarının babalarıyla kurdukları ilişki ve
iletişim biçimi ileride karşı cinsle kuracakları ilişkinin kalitesi ile şeklini
etkileyebiliyor. Örneğin babalarıyla ilişki ve iletişimi kısıtlı olan, ihmal
edildiklerini düşünen kız çocukları, ihtiyaç duydukları ilgi ile şefkati
kendilerinden yaşlı ve olgun erkeklerde arayabiliyorlar. Ayrıca babalarıyla
ilişki ve iletişimde sorun yaşayan kız çocukları ileride içe yönelim
bozuklukları (depresyon, kaygı ve benzeri) açısından risk altında
olabiliyorlar.
Zeka
gelişimine katkı sağlıyor
Babanın varlığı ile ilgisi,
çocuğun çevresindeki fiziksel ve sosyal uyaranları zenginleştiriyor, bu sayede
de zeka gelişimine katkıda bulunuyor. Yapılan araştırmalarda, annelerin
çocuklarıyla daha çok sözel ve duygusal, babaların ise daha çok fiziksel
becerilere dayalı oyunları tercih ettikleri saptanmış. Fiziksel becerilere
dayalı oyunlar çocukların kas gelişiminde etkili olmasının yanı sıra görsel-
motor organizasyon, görsel dikkat ve organizasyon becerilerinin gelişmesine
katkıda bulunuyorlar. Babalarıyla daha çok zaman geçiren ve farklı becerileri
geliştiren oyunlar oynayan çocukların gelecekte daha yüksek akademik ve mesleki
başarılar sağladıkları yine yapılan çalışmalarla gösterilmiş.
Özgüvenini
artırıyor
Hem erkek, hem kız
çocukları için baba, “dış dünyadaki sorunları çözen”, fiziksel yapısından
bağımsız olarak “güçlü” olarak algılanan ebeveyn oluyor. Çocuklar babalarının
aile içi ve dışındaki sorunlara yaklaşımını model alıyor ve özgüvenlerini
geliştiriyorlar. Babaların çocuklarına karşılaşacakları sorunları
çözebilecekleriyle ilgili mesajları da özgüven gelişimine katkıda bulunuyor.
Karakter
oluşumunu belirliyor
Çocuk
ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Evren Tufan babaların
disipline yönelik yaklaşımının çocuklarının kişilik gelişimini de
etkileyebildiğine işaret ederek, “Sürekli kısıtlayan, cezalandıran, kurallar ve
yönergeler konusunda çocuklarının fikirlerine açık olmayan babaların çocukları
ya babalarıyla çatışmaya giriyor ve isyankar bir kişilik örüntüsü geliştiriyor
ya da kendi istek ile ihtiyaçlarını bastırarak boyun eğiyor, utangaç ve içe
dönük bir kişiliğe sahip oluyorlar. Diğer yandan aile içi kural ve yönergeler
hakkında çocukların geri bildirimini de dikkate alan, kural ile sınırları çocuğun
yaşı ve gelişim düzeyine göre değiştirebilen babaların çocukları ise daha
sağlıklı bir kişilik gelişimi gösteriyorlar” diyor.
Ruhsal
sorunlara karşı güçlendiriyor
Sağlıklı bir ruhsal
gelişim; paylaşabilme, isteklerini erteleyebilme, ihtiyaçlarını ifade edebilme,
duygularını tanıma ve ifade etme, cinsel kimliğini oluşturabilme ve bu kimlikle
ilgili rolleri yerine getirebilme, bilişsel becerileri karşılaştığı sorunları
çözmek için kullanabilme, karşılaştığı sorunları çözebileceğine yönelik kendine
güven duyma gibi becerileri gerektiriyor.Bu beceriler, ileride gelişebilecek
depresyon, kaygı ve benzeri ruhsal sorunlara karşı da direnç sağlıyor.
Dolayısıyla, çocukların ruhsal sağlığında babaların veya baba yerine
geçebilecek kişilerin varlığı son derece önemli bir rol üstleniyor.