Sonuçlarının belli olmadığı süresi belirsiz misafirlerimiz olan Suriyeli kardeşlerimizin barınmaları, toplumun çeşitli kesimlerinde doğru- yanlış yorumlar katılarak eleştiri boyutlarının gereğinden fazla irdelenmesi ve Büyükşehir Belediyesinin Sivricehöyükte ki tantanaya müdahil olmaması sevindirici. Bunun yanı sıra her açıdan değerlendirildiğinde tarafların haklılıklarını ispat etmeleri zor değilken Sivricehöyük’lülerin nahoş hareketlerle haklı iken haksız duruma düşmeleri de ayrı bir konu.
Bu manada haklı tepkilerinde mücadeleyi veya protestolarını köyün kendi eşrafı tarafından dile getirilmesi gerekirken HDP ‘li vekillerin ve avanelerinin bu hadiseye durumdan vazife çıkartarak müdahil olmaları, söz konusu eşrafa bakış açımı maalesef düşündürücü ve dikkat çekici bir yöne doğrulttu.
İnşallah düşüncelerimde yanılmayı umuyorum………
Gündemi meşgul eden diğer bir konu ise dokunulmazlık meselesi..
Son 6 aylık dönemde hemen hergün şehit haberler ile içimizin yandığı, ocaklara ateşlerin düştüğü terör belası ile son hızla mücadelemiz devam ederken, uzantılarının TBMM çatısı altında, bu milletin parası ile saltanat sürmeleri ve aleni aziz Türk Milletine hakarete varan söylemlerinin biran önce son bulması için terör olaylarında uzaktan yakından ilgisi olan herkesin cezasını çekmesi gerek.
Bu bağlamda dokunulmazlık gibi hassas bir konunun meclis gündeminden biran önce geçirilerek meclis çatısı altındaki hainlerinde gerekli cezayı almaları kamuoyunun merakla beklediği bir sonuç .
Dokunulmazlık konusu Cumhuriyet tarihinde ilk defa bugün gündem konusu değil. Şöyle ki; 1923-1927 döneminde 16 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası meclis gündemine gelmiştir. Dosyaların 15 ‘i hakaret, izinsiz ağaç kesme, aleni küfür, vurgun ve görevi kötüye kullanmakla ilgiliydi. 16. Dosya ise işlenen bir cinayetle ilgili. Maraş Milletvekili Mehmet Tahsin Hüdayioğlu’na aitti ve Mehmet Tahsin Hüdayioğlu bu dosya kapsamında yargılanarak 10 yıl hapis cezası aldı. Yani dokunulmazlık zırhı sadece vatana ihanetten değil, adi suçlarla da gündeme alınıp, işleme konulabilmekte iken günümüz de isimlerinin bazı konularla zikredilen her vekilin ayrıcalık yapılmadan değerlendirilmesi kanaatindeyim..
Dulkadiroğlu Belediyesinin şehrin estetiği için göstermiş olduğu çabaların ürününü birkaç güne kadar Dedezade sokakta göreceğiz. Bu ve benzer projelerin çoğaltılması hem şehrin estetiği , trafiğin rahatlaması ve yerli – yabancı turistlerin şehri tanımasında enaz üç adım daha fazla bilgi sahibi olmaları demektir.
Bu arada şuanda atıl durumda olan Kale’nin daha dikkat çekici ve işlevinin artırılarak canlandırılması bu projelere dahil edilebilir.
Ha bu arada tabi ki önce şehrin girişlerinde devam eden alt- üst geçitler her ne kadar bitiş tarihi belli değilse de ne zaman biteceği konusunda vatandaşın merakı devam etmekte. ..