İnternetin gelişmesiyle birlikte hem birey hem de toplum nezdinde sosyal anlamda ciddi değişimler gerçekleşmiş, özellikle sosyal medya, iletişim ve etkileşimi tarihte hiç olmadığı kadar kolaylaştırmıştır. Bununla birlikte her alanda yaşanan gelişmelerin sosyal hayata yansımaları olmuştur. İlerleyen teknoloji ile sosyal hayat ve sosyal medya neredeyse ayrılmaz bir bütün haline geldi. İletişim araçlarında meydana gelen dönüşümler sayesinde bireylerin özel yaşam alanlarına veya mahremiyetlerine saldırılar oldukça arttı. Ortaya çıkan sorunlar ise aslında teknolojiden değil, teknolojinin insanlar tarafından amacı dışında kullanılmasından kaynaklanıyor. Bu durum birtakım tehlikeleri beraberinde getiriyor. Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir,sosyal medyada paylaşım yaparken dikkatli olunması gerektiğinin altını çizerek“İnsanlar sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarlarını dilediği şekilde düzenlemekte özgürdür. Ancak şu da bir gerçek ki; sosyal medya paylaşımlarının ve dolayısıyla birtakım kişisel verilerimizin herkese açık olması, mevcut tehlikelerin boyutlarını yükseltmekte, risk alanlarını genişletmektedir.” dedi. Başkan Bilir sözlerine şöyle devam etti: “Kişisel verilere ulaşım aslında kişiye ulaşım anlamına gelmektedir. Bundan dolayı verilerimizi yüzlerce kişi ile yüz binlerce kişinin bilmesi arasında büyük bir fark var. Böylesi bir durumda bireyin kötü niyetli kişi veya grupların hatta siber saldırganların hedefi haline gelme olasılığı artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin herkese açık platformlarda paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebilir.”
”Ancak şu da bir gerçek ki; sosyal medya paylaşımlarının ve
dolayısıyla birtakım kişisel verilerimizin herkese açık olması, mevcut
tehlikelerin boyutlarını yükseltmekte, risk alanlarını genişletmektedir.” dedi.
Başkan Bilir sözlerine şöyle devam etti: “Kişisel verilere ulaşım aslında
kişiye ulaşım anlamına gelmektedir. Bundan dolayı verilerimizi yüzlerce kişi
ile yüz binlerce kişinin bilmesi arasında büyük bir fark var. Böylesi bir
durumda bireyin kötü niyetli kişi veya grupların hatta siber saldırganların
hedefi haline gelme olasılığı artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin
herkese açık platformlarda paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet
verebilir.”Ancak şu da bir gerçek ki; sosyal medya paylaşımlarının ve
dolayısıyla birtakım kişisel verilerimizin herkese açık olması, mevcut
tehlikelerin boyutlarını yükseltmekte, risk alanlarını genişletmektedir.” dedi.
Başkan Bilir sözlerine şöyle devam etti: “Kişisel verilere ulaşım aslında
kişiye ulaşım anlamına gelmektedir. Bundan dolayı verilerimizi yüzlerce kişi
ile yüz binlerce kişinin bilmesi arasında büyük bir fark var. Böylesi bir
durumda bireyin kötü niyetli kişi veya grupların hatta siber saldırganların
hedefi haline gelme olasılığı artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin
herkese açık platformlarda paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet
verebilir.”risk alanlarını genişletmektedir.” dedi.
Başkan Bilir sözlerine
şöyle devam etti: “Kişisel verilere ulaşım aslında kişiye ulaşım anlamına
gelmektedir. Bundan dolayı verilerimizi yüzlerce kişi ile yüz binlerce kişinin
bilmesi arasında büyük bir fark var. Böylesi bir durumda bireyin kötü niyetli
kişi veya grupların hatta siber saldırganların hedefi haline gelme olasılığı
artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin herkese açık platformlarda
paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebilir.”risk alanlarını
genişletmektedir.” dedi. Başkan Bilir sözlerine şöyle devam etti: “Kişisel verilere
ulaşım aslında kişiye ulaşım anlamına gelmektedir. Bundan dolayı verilerimizi
yüzlerce kişi ile yüz binlerce kişinin bilmesi arasında büyük bir fark var.
Böylesi bir durumda bireyin kötü niyetli kişi veya grupların hatta siber
saldırganların hedefi haline gelme olasılığı artmaktadır. Öte yandan bazı
kişisel verilerin herkese açık platformlarda paylaşılması, telafisi imkansız
zararlara sebebiyet verebilir.”Böylesi bir durumda bireyin kötü niyetli kişi
veya grupların hatta siber saldırganların hedefi haline gelme olasılığı
artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin herkese açık platformlarda
paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebilir.”Böylesi bir
durumda bireyin kötü niyetli kişi veya grupların hatta siber saldırganların
hedefi haline gelme olasılığı artmaktadır. Öte yandan bazı kişisel verilerin
herkese açık platformlarda paylaşılması, telafisi imkansız zararlara sebebiyet
verebilir.”
Başkan
Bilir, sosyal medyada paylaşım yaparken maruz kalabileceğimiz tehlikelerden de
bahsetti:
“Açık adres bilgisi, konum
bilgisi ve telefon numarası ile e-posta bilgileri kişiyi potansiyel hedef
haline getirebiliyor. Telefona gönderilen kimlik avı mesajları ve özellikle
e-posta adreslerine iletilen oltalama gönderileri, kişinin finansal verileri
başta olmak üzere özel yaşamına ilişkin verilerini hedeflemektedir. Bugün
dolandırıcılık vakalarının önemli bir kısmı kişilerin kendileri tarafından
gelişigüzel paylaşılan kişisel verilerinin yardımıyla gerçekleşmektedir. Ek
olarak planlamalarımızı ve etkinlik takvimlerimizi de herkese açık olarak
paylaşmamız sonucunda çeşitli mağduriyetler yaşayabiliriz. Diğer bir yandan
sosyal medyada ebeveynlerin çocuklarına dair kişisel verileri de aleni hale
getirmesi, gelecekte bazı sorunların yaşanmasına neden olabilir. Yapılan bir
araştırmaya göre, her 4 ebeveynden biri, sosyal medya hesabını herkese açık
özelliğinde kullanmakta ve bu ebeveynlerin yarıya yakını aynı hesaplarda
sıklıkla çocuklarıyla ilgili paylaşımlar da yapmakta. Bu durum sadece
kendimizin değil, çocuklarımızın da risk altında olması anlamına gelmektedir.
Yaptığımız paylaşımlar, davranış şekillerimiz ve hassasiyetlerimizi ortaya
çıkarabilir. Hassasiyetlerimiz, hiç tanımadığımız ve bilmediğimiz insanların
elinde zafiyetlerimiz haline dönüşebilir. Zaaflarımızdan yararlanılarak maddi
ve manevi zararlar yaşamamız söz konusu olabilir.”
Sosyal
medyaya da değinen Başkan Bilir, son günlerin önemli gündem maddesi haline
gelen sosyal medyada profilleme faaliyetlerine de değindi.
Sosyal medya platformlarında
bireyin özeli olmasına rağmen, her geçen gün dijital ortama yeni bir bilgi
koyarak, veri ekleyerek kendi hakkında veri toplanmasına izin vermesi,
mahremiyetine zarar verebilmektedir. Sosyal medyada ve dijital dünyada
bıraktığımız izlerden yola çıkılarak bir algoritma çerçevesinde ‘’profil’’
oluşturulabiliyor. Okuduklarımız, izlediklerimiz, dinlediklerimiz, arama ve
araştırmalarımız, tuşlama ve beğenilerimiz ve buna benzer eylemlerimiz
profilleme kapsamında değerlendirmeye alınabiliyor. Profilleme sayesinde mevcut
kişisel veriler ile birlikte daha önceden bilinmeyen verileri tahmin edilerek,
otomatik karar verme mekanizmaları aracılığıyla çeşitli ‘’sonuçlar’’ elde
edilebilmektedir. Profilleme işlemi ile ilgili kişi hakkında elde edilen
sonuçlar da kişisel veridir. Elde edilen bu ‘’sonuçlar’’ kişinin lehine bir
durum meydana getirebileceği gibi aleyhine bir durum da meydana getirebilir.
Profilleme sonucunda verilen kararlar ya da atılan adımlar bireyleri ciddi bir
biçimde etkileyebilmektedir.
Prof.
Dr. Bilir, vatandaşların bu konuda herhangi bir olumsuzluğa maruz kalması
durumundaki haklarından ve yapması gerekenlerden de bahsetti.
“6698 sayılı Kişisel
Verilerin Korunması Kanununun 11/1 (g) bendine göre, ilgili kişiler işlenen
verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle
kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkına
sahiptir. Bu kapsamda aleyhimize sonuçlar ortaya çıkaran profilleme işlemlerine
itiraz edebiliriz. Veri sorumlularının da bu itirazları dikkate alıp, gereğini
yerine getirme noktasında son derece hassas davranmaları gerekmektedir.”
Başkan
Bilir, Vatandaşların kişisel verilerini paylaşırken nelere dikkat etmesi
gerektiğini de şu şekilde açıkladı:
Kişisel verileri paylaşmak
insan için bir ihtiyaç olabilir. Burada esas mesele, buna insanın kendisinin
karar vermesidir. 6698 sayılı Kanun, kişisel veri güvenliği konusunda veri
sorumlularına çeşitli yükümlülükler getirmiştir. Ancak kişisel verilerin
korunmasında bireylere de düşen görevler bulunmaktadır. Kişisel veriler
paylaşılmadan önce aydınlatma metni ve gerekli ise açık rıza metni dikkatlice
okunmalı. İlgili kişiler, kişisel veri talep eden uygulamalara karşı daha
bilinçli yaklaşmalıdır. Kişiler uygulamanın güvenli olup olmadığını sorgulayıp,
araştırmalıdır. Sosyal medyada bir paylaşım yapmadan önce bir kez daha düşünüp,
o paylaşımın kişisel veriler açısından bugün veya gelecekte sorun teşkil edip
etmeyeceğini göz önünde bulundurmalıdır. Ayrıca yine sosyal medyada hangi paylaşımı
kimlerin göreceğini belirlemek, kişisel verilerin güvenliğini sağlamak adına
atabilecek önemli bir adımdır. Bireylerin çevrimiçi ya da gerçek ortamda ortaya
çıkabilecek mahremiyet ihlallerine karşı bilgi sahibi olmaları büyük önem
taşımaktadır. Dolayısıyla kişisel verilerin korunması konusunda farkındalık
kazanılmalıdır. Çünkü farkındalık, güvenliğe açılan kapının anahtarıdır. Bu
kapsamda kişisel veriler konusunda sorgulayıcı bir anlayışa sahip olmak
gerekmektedir. Kişisel veriler, hayatın her döneminde önemli olmuştur. Kişisel
verilerimizin hayatımızı nasıl etkilediğini anlamamız gerekir. Kişisel veriler
paylaşılmadan önce şu soruyu aklımıza getirmeliyiz: Kişisel verilerimi ben mi
kontrol edeceğim, yoksa kişisel verilerim mi beni kontrol edecek? Bilinçli ve
kontrollü kişisel veri paylaşımı ile kontrol bizde olsun diyor ilgili kişilerin
kontrolü elden bırakmamalarını tavsiye ediyorum.