SANKO
Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakil Merkezi Sorumlu
Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Orhan Gürer, “Organ nakliyle, kaybedilmesi
kaçınılmaz olan hastalar, ikinci bir hayat şansı yakalamaktadır” dedi.
SANKO
Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan
Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Orhan Gürer, sanko Okulları ve Yasemin Erman Balsu Anadolu
Lisesi’nde organ bağışı ve nakli ile ilgili bir sunum yaptı.
Sunumlarında
organ naklinin canlı veya kadavradan bir organ ya da dokunun tedavi amacıyla
diğer bir şahsa aktarılması olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Gürer, ülkemizde
her geçen gün özellikle kalp, karaciğer ve böbrek nakline ihtiyaç duyan hasta
sayısının arttığının altını çizdi.
Kronik
böbrek hastalığı dolayısıyla diyaliz programına alınmış hasta ve ailesinin
yaşam kalitesinin düşmesinin yanı sıra, diyaliz programındaki bir hastanın ülke
ekonomisine maliyetinin yıllık yaklaşık 23 bin dolar olduğunu kaydeden Dr. Öğr.
Üyesi Gürer, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde
45 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı
olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu hastalar için cihaz yatırımı hariç,
yılda yaklaşık 600 milyon dolarlık bir kaynak gerekiyor. Oysa organ nakli yapılmış bir böbrek hastasının ilk yıl maliyeti diyalizle neredeyse aynı
düzeyde gerçekleşmekte ancak bundan sonraki yıllık tedavi maliyeti 10 bin
dolara düşmektedir.”
Dr.
Öğr. Üyesi Gürer, hastaların diyaliz cihazı bağımlılığından kurtulmasıyla hem kendilerinin
hem de ailelerinin yaşam kalitesinin arttığını anımsattı.
ORGAN
BAĞIŞI KONUSUNDA VATANDAŞLAR TEŞVİK EDİLMELİ
Özellikle
Avrupa ülkelerinde kadavra organ bağışının canlı organ bağışı oranının çok
üstünde olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Gürer, ülkemizde tam tersi bir durumun
söz konusu olduğuna vurgu yaptı.
Kadavra
organ bağışının ülkemizde artırılması için kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve
teşvik edilmesinin önemine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Gürer, “Özellikle organ
yetmezliğinde olan hastalar organ beklerken hayatlarını kaybetmektedirler.
Kadavra nakilleri ve organ bağışı arttığı zaman bu oran düşecektir” ifadelerine
yer verdi.
Dr.
Öğr. Üyesi Gürer, organ bağışı yapabilmek için “Organ ve Doku Alınması, Saklanması
ve Nakli Hakkında 2238 Sayılı Kanun” doğrultusunda 18 yaşını dolduran kişilerin,
sağlık kurum ve kuruluşlarında bulunan organ bağışı bürolarında form doldurarak
organ ve dokularını bağışlayabileceklerini sözlerine ekledi.
ORGAN
BAĞIŞININ ARTMASINDA DOĞRU BİLGİLENDİRME ÖNEMLİ FAKTÖR
SANKO
Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil
Koordinatörü Uzm. Hemşire Hatice Güzel ise organ ve doku bağışının arttırılmasında,
bu konudaki bilgi eksikliğinin giderilmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Uzm.
Hemşire Güzel, organ bağışı bilincinin geliştirilmesi, bu konudaki yanlış
bilinenlerin değiştirilmesi, yeterli bilincin oluşturulması ve farkındalık
yaratmak için bu tip eğitimlerin çok önemli olduğunu vurguladı.
ORGAN
BAĞIŞI KONUSUNDA DAHA DUYARLI OLMALIYIZ
Yaklaşık
23 bin hastanın böbrek nakli bekleme listesinde kayıtlı olduğunu anımsatan Uzm.
Hemşire Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu
sayının üzerine listeye her yıl yeni hastalar eklenmekte ve bu liste giderek artmaktadır.
Organ bağışına gösterilecek duyarlılıkla bu sayının azaltılması hedeflerimiz
arasındadır. Toplum olarak organ bağışı konusunda daha duyarlı olmak hepimizin
görevidir. Bırakacağınız en güzel miras hayattayken yapacağınız organ
bağışıdır. Hayata merhaba diyemezsiniz, ama merhaba dedirtebilirsiniz.”
Sunumlarının
ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan konuşmacılara SANKO Okulları
Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı ile Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi Müdürü
Saadet Sayın hediye ve çiçek takdim etti.
Konferanslara
iki okul yöneticileri, öğretmen ve öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.