SANKO
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim
Görevlisi Funda Esin Fakılı, büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve
kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çağında beslenmenin önemi daha da
arttığını söyledi.
Fakılı,
beslenmeyi, “büyüme, gelişme, sağlıklı ve verimli olarak uzun süre yaşamak için
gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birini yeterli miktarda sağlayacak
besinleri besin değerini yitirmeden, sağlık bozucu hale getirmeden en ekonomik
şekilde almak ve vücutta kullanmak” olarak tanımladı.
Hayatın
her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmenin
temel koşul olduğuna vurgu yapan Fakılı, “büyüme ve gelişmenin hızlandığı,
öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çağında beslenmenin önemi
daha da artmaktadır” dedi.
Aile
yuvasından çıkıp, dış dünyaya açıldığı, toplumsal çevreye iyice karıştığı yer
olan okulda çocuğun bir yandan olgunlaşırken, bir yandan da motor becerilerini
geliştirdiğini anımsatan Fakılı, şöyle devam etti:
“Çocuk
bu dönemde tüm alanlarda olduğu gibi beslenme alışkanlıkları ve çeşitleri
açısından bir gelişim ve değişim içindedir. Bilişsel gelişim aşamalarına bağlı
olarak beslenmeyle ilgili değişik davranış özellikleri kazanan çocuklar çeşitli
gıdalara sadece görünümleri için odaklanır. Besin seçiminde ailenin etkisi
azalırken, çevrenin etkisi önem kazanmaya başlar. Okul çağında olan çocukları
için vücut imajı önemlidir. Dış görünümün önemi beslenme alışkanlıklarını
doğrudan etkiler. Moda eğilimlerden en fazla etkilenilen dönemdir.
Okul
çağı dönemde sağlıklı beslenme, çeşitli besinlerin gün içerisinde yeterli ve
dengeli şekilde tüketilmesi ile sağlanır. Bu dönemde çocuklar ancak yeterli ve
dengeli olarak beslenirlerse büyüme ve gelişmelerini sağlayabilecek ve yeni
dokuların yapımını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilecek enerji, makro ve
mikro besin ögelerini karşılayabilirler. Okul çocuklarında enerji ve besin öğelerinin
yetersiz alımı, büyüme, gelişme ve okul başarısını olumsuz yönde etkiler. Okul
başarısının arttırılmasıyla gelecek nesillerin daha güçlü ve sağlıklı olması
sağlanır.”
SAĞLIKLI
BESLENME İÇİN NE YAPILMALI
Sağlıklı
beslenme için üç ana öğünde düzenli yemenin önemli olduğuna dikkat çeken
Fakılı, büyüme çağında ara öğünlerin de olması gerektiğinin altını çizdi.
Çocukların
ve gençlerin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için tüketilen besinlerin
çeşitliliğinin sağlanması ve besinlerden günlük alınan enerji, protein,
vitaminler ve minerallerin vücutta en elverişli olarak kullanılabilmesi
anlamında dört besin grubunda yeterli ve dengeli dağıtılması gerektiğini
vurgulayan Fakılı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Okul
çocuklarında yapılan araştırmalar, çocukların büyük çoğunluğunun kahvaltı
etmeden okula gittiklerini gösteriyor. Çocuk zamanını uyku, dinlenme, oyun
oynama ve çalışma faaliyetlerine uygun şekilde ayarlama alışkanlığını
kazanamadığında, sabahları zamanında kalkıp kahvaltı edememekte, ailenin
özellikle annenin kahvaltı etme alışkanlığı olmadığında çocuk da bu durumdan
olumsuz yönde etkilenmektedir. Kahvaltı edilmediğinde uzun süren bir açlık
sonucunda güçsüzlük, baş dönmesi, yeterli enerji oluşmadığı için zihinsel
faaliyetlerin özellikle dikkat, çalışma ve öğrenme yeteneklerinde azalma ve
okul ile iş başarısında azalma görülmektedir.
Yeterli
ve dengeli beslenebilmek için çocukla birlikte ailenin, okul yönetimindeki
bireylerin ve öğretmenlerin beslenme konusunda bilinçli, eğitimli ve birbirleri
ile iş birliği içerisinde olmaları gerekir. Güncel çalışmalar, okul
çocuklarının şeker, hazır meyve suları ve karbonatlı içecekleri fazla, süt
ürünleri ile taze sebze ve meyveleri az tükettikleri, bu nedenle demir,
kalsiyum, lif ve antioksidan vitaminleri yetersiz aldıkları ve beslenme
kalitelerinin düşük olduğu gösterilmektedir.
Bu
dönemde en yaygın görülen olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri öğün
atlamadır. Türkiye’de ve dünyada yapılan beslenme alışkanlıkları
değerlendirildiğinde çocukların en sık atladıkları öğün, günün en önemli öğünü
olarak kabul edilen kahvaltıdır. Özellikle okul çocuklarının yeterli ve dengeli
kahvaltı yapmaları gerekirken, çeşitli nedenlerle ya hiç yapılmamakta, ya da
dengesiz bir kahvaltıyla çocuklar okula gitmektedirler. Kahvaltı atlamanın
nedenlerinin başında; sabah geç kalkma yüzünden okula yetişememe korkusuyla
zaman bulamama, yemek yeme isteği duymama, ekonomik yetersizlik ve önemsememe
gelmektedir.”
BESİN
GRUPLARI VE TÜKETİM ŞEKİLLERİ
Fakılı,
besin grupları ve tüketim şekilleri ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:
“1.Grup
Et, Yumurta ve Kuru Baklagiller
Et
yumurta ve kurubaklagil grubundaki besinler; et, tavuk, balık, yumurta, kuru
fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller ve ceviz, fındık, fıstık gibi
yağlı tohumlular bu gruba girer. Bu gruptaki besinler protein, demir, çinko,
fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini ve posa (özellikle
kurubaklagiller) içerir. Enerji değeri yüksek olan bu besinler özellikle
çocukların diyetinde önemlidir, fakat yağ içerdiği çok fazla olduğu için
tüketilmesi kısıtlanmalıdır. Et-yumurta-kurubaklagil grubundan günde 2-3
porsiyon alınmalıdır.
2.
Grup Süt ve Süt Ürünleri
Süt
grubu özellikle sağlıklı kemik gelişimi için gerekli olan kalsiyum yönünden en
zengin besinlerdir. Ayrıca bu besinler protein, fosfor, B2 vitamini ve B12
vitamini için de önemli bir kaynaktır. Süt grubu besinleri; yoğurt, peynir gibi
sütten yapılan besinlerdir. Okul çağındaki çocukların günde üç-dört porsiyon
süt grubu besin tüketmesi gerekir.
3.Gup
Sebze ve Meyve
Bu
gruptaki besinler mineraller ve vitaminler bakımından folik asit, A vitaminin
ön maddesi olan betakaroten, E, C, B12 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir,
magnezyum, posa ve antioksidanlarca zengindir. Sebze ve meyve gruplarındaki
besinler vücuda zararlı maddelerin vücuttan atılmasına, büyüme ve gelişmeye
yardım etmeye, hücre yenilenmesine ve doku onarımına, hastalıklara karşı
direncin oluşmasına ve dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik
hastalıkların oluşma riskinin azalmasını sağlar. Sebzelerden 3-4 porsiyon,
meyvelerden 2-3 porsiyon günde en az beş porsiyon sebze- meyve tüketilmelidir.
4.Grup
Tahıl ve Türevleri
Ekmek
ve tahıl grubu besinlerde başta B1 vitamini olmak üzere B12 dışındaki B
vitaminleri yönünden zengindir. Türk toplumunun temel besin grubudur. Bu
gruptaki besinler; buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri
ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünlerdir. Tam tahıl
ürünleri günde 6-9 porsiyon tüketilmelidir.”
SEBZE
YEMİYORLAR
Okul
çocuklarının yemek yeme davranışlarının incelendiği çalışmalarda, neredeyse
yarısının hiç sebze, yüzde 20-30’unun meyve yemediği, buna karşın
atıştırmalıkları çok sık tükettikleri ve öğün atladıklarının görüldüğünü ifade
eden Fakılı, şöyle konuştu:
“Çocuklar,
pastane ürünlerini tüketir. Kantinde tost ve sandviç satın alır. Süt, ayran
yerine kolalı içecek seçimi gibi beslenme davranışları vardır. Dünya Sağlık
Örgütü tarafından yapılan çalışmalarda, son 30 yılda, okul çocukları arasındaki
şişmanlığın üç kat arttığı gözlenmiştir. Bu artışın nedenleri arasında fiziksel
aktivite azlığı, büyük porsiyonlar, karbonatlı içeceklerin tüketiminin artması,
okul menülerinde sebze ve meyveye az, pilav, makarna, patates ve tatlılara çok
yer verilmesi, ara öğünlerin açma, poğaça, kek, sarelleli ekmek, meyve suları
gibi yağ, şeker içeriği zengin besinlerden oluşması, kantinlerde de benzer
özellikte besinlerin satılması ve tüketilmesi, ‘fast-food’ türü beslenmenin
yaygınlaşması sayılmaktadır. Bu yaşlarda kazanılacak doğru beslenme
alışkanlıkları ve besin tercihleri, beslenme sorunlarının ortaya çıkmamasına
neden olacağı gibi, ileride ebeveyn olduğunda ailesinin de beslenmesine yararı
olacaktır.
Bu
nedenle bu dönemlerde sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırabilecek ve
besin seçimi yapabilmeyi olanaklı kılacak beslenme eğitiminin, eğitim
programları içerisinde kişinin konuyu anlayıp özümseyebileceği, gündelik
yasamda kullanabileceği nitelikte verilmesi gerekmektedir. İlköğretim
çağlarında bireye kazandırılabilecek doğru beslenme bilgileri sonucunda
oluşması beklenilen doğru beslenme kültürü hem okuldaki bireyi hem de aile
içindeki etkileşim nedeniyle aile bireylerini etkileyebileceğinden, toplumsal
sonuçları bakımından önemlidir.”
Fakılı,
düzenli beslenme konusunda ailelere büyük görevler düştüğünü vurgulayarak,
sözlerini şöyle tamamladı:
“Aileler
günlük verilmesi gereken besin porsiyonu ve verilen besinlerin faydaları
konusunda bilinçlendirilmelidir. Çocuklara düzenli kahvaltı yapma alışkanlığı
kazandırılmalıdır. Ev ortamında ebeveynler, çocukları ile beraber yemek
yemelidir. Birlikte yenilen sağlıklı yemekler, çocuklarında şekerli yiyecek ve
içecek tüketimini azaltmaya yardımcı olur.”