2016 TUİK verilerine göre 15 yaş
üzeri nüfusun yüzde 26.5'i her gün tütün ürünü kullanıyor.Sigara
bağımlılığında, kişilerin zamanla meydana gelebilecek problemleri göz ardı
ederek kullanıma devam ettiğini belirten uzmanlar, bağımlılık oluşturmayı
etkileyen faktörlerden birinin de şartlanma olduğunu ifade ederek, “Sigara
içmek sakinleştirir, çay-kahvenin yanında sigara içilir” vb. ifadelerin
sigaraya başlamayı ve kullanımı sürdürmeyi etkilediğinin altını çiziyor.
Sigarayı bırakma evresindeki kişilerin uzman desteği alması ise, bu süreçte
büyük önem taşıyor.
Her yıl Kasım ayının üçüncü
Çarşamba günü Dünya KOAH Günü olarak kutlanıyor. Üsküdar Üniversitesi
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Simge Alevsaçanlar Cücü,
sigara bağımlılığına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Bir maddenin beyin
üzerindeki etkileri ne kadar hızlı gelişir ise bağımlılık gelişimi de o kadar
hızlı olmaktadır” diyen Simge Alevsaçanlar Cücü, sigaranın bu anlamda birçok
bağımlılık yapıcı maddeden daha hızlı etki gösterdiğini ve bu durumun sigara
bağımlılığı gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirtti.
Şartlanma,
bağımlılığı tetikliyor!
Sigaraya başlamayı ve
bağımlılık oluşturmayı etkileyen faktörlerden birinin “şartlanma” olduğunu
ifade eden Cücü, ‘’’Sigara içmek zayıflatır, sigara içmek sakinleştirir, sigara
içmek hazmı kolaylaştırır, sigara içmek konsantrasyonu arttırır, çay-kahvenin
yanında sigara içilir’ vb. ifadeler sigaraya başlamayı ve kullanımı sürdürmeyi
etkiler. Ayrıca sigaraya erişim ve ulaşım kolaylığı, sigara denetim yasalarının
zayıflığı veya yetersizliği, sağlık uyarıların yetersiz olması, uygun fiyatlı
olması, evde-işyerinde-okulda, umumi yerlerde vb. yerlerde sigara içilebilmesi,
sigara içmeyi destekleyen toplumsal, kültürel ve ekonomik etmenler, stres
faktörleri, sosyal öğrenme faktörleri gibi durumlar da sigara bağımlılığının
gelişim ve yaygınlığında önemli rol oynamaktadır” şeklinde konuştu.
Kısa
vadede zarar görmeyen kişiler, sigarayı bırakmak istemiyor!
“Bir bağımlılık biçimi
olarak sigara bağımlılığı, diğer bağımlılık biçimleriyle karşılaştırıldığında
sosyal, ekonomik, yasal ya da psikolojik alanlarda diğer bağımlılık türlerine
göre nispeten kısa vadede daha az soruna yol açmaktadır” diyen Cücü, “Dolayısı
ile insanlar kısa vadede kendileri üzerinde önemli bir zarar görmediklerinden,
uzun vadede yaşayabilecekleri olumsuzlukları göz ardı edebilmekte, kısa vadeli
hazzı uzun vadeli olası olumsuzluklara tercih edebilmektedir. Türkiye
ortalamalarına baktığımızda; 2016 TUİK verilerine göre 15 yaş üzeri nüfusun
yüzde 26.5'i her gün tütün ürünü kullanmaktadır.Bu oran 2014'te 27.3, 2012 de
23.2 ve 2010'da 25.4 olarak bulunmuştur. Son iki yıl içerisinde sigara
kullanımında % 0.8 lik bir azalma görülmüştür. 2014'te daha önce hiç tütün
ürünü içmemiş kişiler 15 yaş üzeri nüfusun yüzde 49,8'ini oluştururken 2016'ya
gelindiğinde hiç tütün ürünü kullanmamış olanların oranı yüzde 56,5'e
yükselmiştir” dedi.
Sigara
bağımlılığı tedavi edilebilir!
Sigara bağımlılığının tıpkı
diğer bağımlılık türleri gibi tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten
Uzman Klinik Psikolog Simge Alevsaçanlar Cücü, “Sigara bağımlığının tedavisinde
amaç kişinin bağımlılığı hakkında bilgi sahibi olması, sigaranın zararları
hakkında bilgilenmesi, sigara isteği ile baş etme yöntemlerini uygulayabilmesi,
stres ve olumsuz duygular ile başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi ve uzun
vadede sigaraya yeniden başlamaların önlenmesidir” diyerek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Sigara bağımlılığı
tedavisinde farklı yaklaşımlar ve yöntemler uygulanmaktadır. Faydalı olan tek
bir yoldan bahsetmek mümkün değildir. Uygulanacak tedavi kişinin beklentileri,
kişinin kullanım öyküsü, başa çıkma kaynakları vb ye şekillendirilmektedir.
Sigarayı
bırakma evresinde uzman desteği alın!
Sigara bağımlılığının
tedavisinde sigara bırakıldığında ortaya çıkan yoksunluk ve diğer belirtilere
yönelik semptomatik tedaviler ve sigara içme isteğini azaltan ilaç tedavileri
ve psikoterapiler önem taşımaktadır. Sigaraya karşı alınan önlemler ve eğitim
programları sonucu, Amerika'da 36 milyon, Fransa'da 8 milyon ve İsviçre'de 1
milyon kişinin sigarayı bıraktığı bilinmektedir. Sigarayı bırakma evresinde
uzman desteği almak hem sigarayı bırakma sürecinin daha sağlıklı ve konforlu
yaşanması hem de nükslerin önlenmesi açısından önem taşımaktadır.”
Nargilenin
sağlığa zararları, sigaradan daha fazla!
“Nargile
tütünün değişik kullanım şekillerinden biridir. Nargile de sigara gibi
bağımlılık yapıcı etkiye sahiptir ve sağlığa zararlıdır” diyen Simge
Alevsaçanlar Cücü, “Nargile dumanında temelde 3 madde bulunur: nikotin, katran
ve ağır metaller (arsenik, krom, kurşun vb.). Yapılan çalışmalar nargile
içiminin tek bir sigara içimine kıyasla çok daha fazla nikotin, katran ve ağır
metal içerdiğini bulgulamıştır” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bilimsel çalışmalar
nargilenin sağlığa olan zararlarının sigaranın sağlığa olan zararlarından daha
fazla olduğunu belirtmektedir. Bu zararlardan bazıları; akciğer kanseri, kalp
ve damar hastalıkları, solunum yetmezliği, KOAH, diş eti hastalıkları, yemek
borusu kanseri, ağız kanseri, mesane kanseri, bronşit, ülser, çeşitli
enfeksiyonlar gibi hastalıklardır. Ayrıca ortak kullanıldığında; hepatit C,
tüberküloz, HIV virüsünün neden olduğu AIDS, ağız tümörleri, uçuk gibi bulaşıcı
enfeksiyonlara neden olabilmektedir.
“Elektronik
nargile, bir tür elektronik sigaradır”
Elektronik sigara üretimi
ile benzer sebeplerden dolayı günümüzde elektronik nargileler de satışa
sunulmakta ve alıcı bulmaktadır. Elektronik nargile aslında bir elektronik
sigaradır. İçinde kullanılan likit ve likiti buhar haline getiren atomizer
denen parçalar açısından iki ürün farklılık gösterebilmektedir.Bu yapısal
farklılıktan dolayı e-nargile e-sigaraya göre daha fazla duman üretimi
yapabilmektedir. Bu da daha fazla zararlı maddeyi vücudumuza aldığımız anlamına
gelmektedir. Sonuç olarak; tütünün ister sigara ister nargile, ister e-sigara
ister e-nargile şeklinde içimi olsun hepsinin sağlık üzerinde oldukça olumsuz
etkilerinin olduğu ve bağımlılık yaptığı söylenebilir.”