İnsan vücudu bazı rakamlarla bile sağlık hakkında bilgi verebiliyor. Bu
rakamlardan biri de kalp atış hızıyla ilgili. Ortalama 60-100 arası olması
gereken kalp atış hızı yani nabız sayısının normalden yüksek olması birtakım
kalp, akciğer ve kansızlık sorunlarına işaret edebiliyor. Memorial Şişli
Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Deniz Şener, kalp atış hızı konusunda
bilmeniz gerekenleri anlattı.
Tansiyon gibi düzenli olarak nabzınızı
da ölçün
Normalde kalp atış hızı 60 ile 100 arasındadır. Düzenli spor ya da sürekli
egzersiz yapanlarda kalp atış hızı bir dakikada 60’ın altında olabilir. Ancak
50’nin altı kabul edilemez bir durumdur. Ayrıca 100’ün üzerindeki değer normal
dışıdır. Bazen yapısal özellikten dolayı hiçbir hastalık olmasa bile bazı kişilerin
nabız sayısı 80 ya da 80’nin üzerinde olabilir. Bazılarının da nabız sayısı
dinlenme sırasında 60 ve 60’ın altında seyredebilir. Bu nedenle kişilerin
kendisi hakkında karar vermesi doğru olmaz. Kalp atış hızının yüksek olması
bazı hastalıklara işaret edebilir. Kalp atış hızının yüksek olmasıyla belirti
bulan hastalıklar şöyle sıralanabilir:
- Kalp kapak bozuklukları
- Kalp adalesine ilişkin sorunlar
- Kalp damarlarında tıkanma ya da daralma
- Nadiren kalbin elektrik devresinde yaşanan blok bozukluklar
- Kansızlık
- Akciğer sorunları
- Hipertiroit
- Yüksek ateş
- Bazı enfeksiyonlar
Tok olmak da nabzı yükseltebilir
Ancak bir kerelik nabız ölçümü ile hastalık konusunda karar vermek mümkün
değildir. Kişinin anlık heyecanı, yorgunluğu ya da tok olması da nabız
sayısının yükselmesine sebep olabilir. Kalp atım hızına bağlı bir hastalığa
teşhis koyabilmek için birkaç kez ölçüm yapılmalıdır. Bu ölçümler bilekten
tansiyon aletleri ya da koldan tansiyon aletleriyle de alınabilir. Bir efordan
sonra nabız sayısının yükselmesi ile düşmesi arasındaki sürenin uzun olması bir
bozukluk belirtisi olabilir. Bu nedenle dinlenme sürelerinde, efor sırasında,
efor sonrasında nabzın normale dönme sürecinde kalp atım sayısını takip etmek
gerekmektedir. Bu takipler, bazı belirtiler, bazı teşhisler bir hastalık olup
olmadığı hakkında bulgu verebilir.
Nabız hızlıysa hastalıklara açık
olunabilir
Nabzın daha hızlı çalıştığı bazı kişilerde direncin düşük olduğu, bu
kişilerin hastalıklara daha açık olduğunu söylemek mümkündür, bu yönde
araştırmalar vardır. Aynı şekilde nabız düşüklüğü probleminde kişinin beyin ve
diğer organlarına yeterli miktarda oksijen gitmemektedir. Bayılma veya
bayılmaya yakın duruma gelinmesinin yanında; baş dönmesi, zayıflık, yorgunluk,
nefes problemi, göğüste ağrı, hafıza problemi ve fiziksel aktivitelerde çabuk
yorulma gibi sorunlar yaşanabilmektedir.
Düzenli egzersiz nabız sayısını
düşürüyor
Düzenli egzersiz yapan kişilerde ve sporcularda kalp güçlenirken dolaşım
sisteminin işlevselliği artmaktadır. Kondisyon artmasıyla birlikte bu kişilerin
kalbi diğer insanlara göre daha az çalışarak aynı işi yapabilmektedir.
Kondisyonu çok yüksek sporcularda nabız sayısının 50’ye inebildiği
bilinmektedir. Düzenli egzersiz ve spor yapan kişilerde nabız sayısının
düşüklüğü sağlık göstergesidir. Egzersizin nabız sayısını düşürdüğü ve bu
açıdan da kalp sağlığını olumlu yönde etkilediği bilinmektedir.
Günde en az yarım saat yürüyün
Nabız sayısı ve kalp sağlığı açısından egzersizin önemi büyüktür. Ancak
“Bir ay egzersiz yaptım, nabız sayım değişmedi” şeklinde düşünmemek gerekir.
Bir kondüsyonun oluşması bir süre gerektirir. Düzenli spor bir damar jimnastiği
olarak düşünülmelidir. Spor, damarların elastikiyetini olumlu yönde etkilerken,
damar yapısını da güçlendirir. Düzenli spor vücutta oksijenlenmenin daha iyi
olmasını, dokuların daha iyi beslenmesini sağlar. Haftanın en az 3 günü, en az
yarım saat ortalama 5 km hızla yürümek de yeterlidir. Ancak egzersizde aşırıya
kaçılmamalıdır. Bir saatin üzerindeki, ağırlık kaldırarak yapılan yorucu
egzersizlerin kalp adalesinde kalınlaşma, kalp boşluklarında genişleme, kalp
yıpranması etkileri vardır.
Şeker ve yağ kısıtlaması yapın
Beslenme nabız atım hızı ve kalp açısından çok önemlidir. Şekerden zengin
ağır tatlılardan, yağlı yiyecekler ve şekerli kremalı içeceklerden uzak
durulmalıdır. Bu besinler kilo artışına neden olur ve kilo artışı kalp için
risktir. Kiloyla birlikte kalp daha büyük bir yük altında kalır. Bunun yanında
beslenmede magnezyum, sodyum, potasyumdan zengin sebzeler ve meyveler
tüketilmelidir. Ayrıca günlü sıvı alımına dikkat edilmelidir.
Maden suyu kalbe yararlı ama dozunda
tüketin
Doğal olan maden suyu sodalarının yararı vardır. Ancak burada sodanın
içeriğine dikkat edilmelidir. Doğadan çıktığı şekliyle tüketilen, içinde krom
ve demir barındıran maden sodaları kalp sağlığını korumada etkilidir.