Uykuya dalmak ve
sürdürmekte güçlük olarak tanımlanan uykusuzluk, toplumda oldukça sık görülen
bir rahatsızlık. Kaliteli bir uyku ise, bilinenin aksine uyku süresi ile çok
bağımlı değil. Sağlıklı uykunun en önemli belirtisinin sabah dinlenmiş ve dinç
olarak kalkabilmek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Barış Metin, teknoloji
kullanımının uykusuzluğa neden olduğunu belirterek, yatakta kullanılan tablet
ve telefonların yaydığı ışığın, beynin uyku-uyanıklık döngüsünü değiştirerek,
beden ritmini bozduğunu vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, uyku hijyeni
ve uykusuzluğa yol açan durumlar hakkında önemli bilgiler verdi.
Gündüz
sürekli uyunuyorsa tedavi şart!
Uykusuzluğun uykuya dalmak ve sürdürmekte güçlük olarak tanımlandığını söyleyen Doç. Dr. Barış Metin
uykusuzluğun, sıklığı toplumda oldukça yüksek bir rahatsızlık olduğunu ifade
ederek,
“Hatta zaman zaman uykusuzluk yaşamayan kişi nadir bulunur. Uykusuzluğun bir hastalık olarak
tanımlanabilmesi için belli bir süre devam etmesi ve kişinin günlük yaşam
aktivitesi, akademik-sosyal yaşamını engellemesi gerekir. Örnek vermek
gerekirse uykusuzluktan yakınan bir kişi gece uyuyamadığı için gündüz sürekli
uyukluyorsa mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durum var demektir” dedi.
Uykunun
kalitesi, süresine bağlı değil
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr.
Barış Metin, “Sağlıklı uykunun en önemli belirtisi sabah dinlenmiş ve dinç
olarak kalkabilmektedir” diyerek,
“Gündüz aşırı uykululuk,
uykuyu sürdürme bozukluğu, aşırı uyanma, dinlenmiş kalkamama, aşırı rüya görme
gibi durumlar da uyku kalitesinin bozulduğunun göstergeleri olabilir. Bilinenin
aksine uykunun kalitesi ile süresine çok bağımlı değildir. Bazı kişiler
uykusunu ancak 12 saat uyuyunca alabilirken bazı kişilere 4-5 saat uyku
yetebilmektedir. Kişi, dinlenmiş olarak uyanabiliyor ve günlük işlerine
sağlıklı devam edebiliyorsa uyku süresinin kısa olması bir hastalık var olduğu
anlamına gelmez” şeklinde konuştu.
Psikiyatrik
hastalıklar, uykudan bağımsız değil
“Uzun süre uyuyamayan
kişilerde huzursuzluk, sinirlilik, depresyon gibi durumlar görülebiliyor. Uyku
kalitesini bozan uyku apne sendromu gibi durumlar da çeşitli psikiyatrik
bozukluklara neden olabiliyor” diyen Doç. Dr. Barış Metin, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Tam tersi, depresyondaki
bireylerde uykusuzluk oldukça sık görülüyor. Güne kaygı bozukluğu da karşımıza
uykusuzluk olarak çıkabiliyor. Bazı durumlarda uyku bozukluğu mu psikiyatrik
hastalıktan, yoksa psikiyatrik hastalık mı uyku bozukluğundan kaynaklanıyor
ayrımı kolay yapılamayabiliyor. Bu nedenle uyku bozukluğu ile başvuran bütün
hastalardan geçmiş uyku alışkanlıkları, ilaç kullanımı, psikiyatrik öykü gibi
ögeleri içeren geniş bir öykü alınması gerekmektedir.
Uyku
sorunlarına yol açan etkenler neler?
En sık karşılaştığımız
durum, uykusuzluktur. Özellikle uykuya dalma zorluğu sıklıkla hastaların hekime
başvurma nedeni oluyor. Uykusuzluğun en sık karşılaştığımız nedenleri aşırı
uyarıcı tüketimi, teknoloji bağımlılığı, gündüz fazla şekerleme yapma ve psikiyatrik
hastalıklardır. Huzursuz bacak sendromu özellikle akşam saatlerinde bacaklarda
huzursuzlukla kendini gösteren ve uykusuzluğa neden olan önemli bir başka
rahatsızlıktır. Bunun yanında tıkayıcı uyku apne sendromu, aşırı şiddetli
horlama ve uykuda nefes durması ile karakterize bir durumdur. Gece uykuda
yeterince rahat nefes alamama uyku kalitesini bozarak gündüz aşırı uykululuğa
neden olur. Uyku sırasında karşımıza çıkan bir diğer problem parasomnilerdir.
Bu grup içinde uykuda konuşma, uyurgezerlik, sallanma gibi hastalıklar
sayılabilir. Özellikle çocukluk çağında görülen bu hastalıklar genelde selim
seyretse de anne-babaları endişelendirebilmektedir.
Cihazların
yaydığı ışık, beynin uyku döngüsünü değiştiriyor
Teknoloji kullanımı
özellikle uykusuzluk nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Yatakta tablet ve
akıllı telefon kullanımı her yaştaki insanın uykuya dalma süresini
uzatabilmektedir. Bu tip cihazların yaydığı ışık beynin uyku uyanıklık
döngüsünü değiştirmekte ve beden ritmini bozabilmektedir. Uyku hijyeni
açısından gecenin geç saatlerinde ve yatakta teknolojik aletlerin kullanımından
kaçınmak gereklidir. Yine genç bireylerde ve öğrencilerde sık gördüğümüz ve
uyku bozukluğuna yol açan bir alışkanlık dijital oyun bağımlılığıdır. Bazı
bireyler gece geç saatlere kadar dijital oyunlar oynayarak uyku-uyanıklık
ritimlerini bozabilmektedir. Bu durum karşımıza gündüz aşırı yorgunluk ve ders
başarısında düşme olarak çıkabilmektedir.
Gece
uykuya dalamıyorsanız, şekerlemelerden kaçının
“Uyku hijyeni için genelde
uyumak için yattığımız saati çok değiştirmememiz, uykuya dalmadan önce yüksek
ışık gürültü ve teknolojik araçlardan, özellikle sosyal medyadan uzak durmamız
gerekir” diyen Doç. Dr. Barış Metin,
Yine uykuya yakın saatlerde
ağır gıdalar yiyip içmemek, kafein içeren uyarıcılar, alkol, sigara tüketmemek
uyku hijyeni açısından önemlidir. Uyuduğumuz ortamın kalitesi, yastık ve
yatağın rahatlığı da kaliteli bir uyku açısından önemlidir. Şekerleme denilen
gündüz uyuklamalar bazı kişilerin çok sevdiği alışkanlıklardır. Ancak gece
uykuya dalma sorunu varsa gündüz şekerlemelerinden kaçınmak gerekir” diye
konuştu.
Uyku
sorunlarında hangi tedavi yöntemleri uygulanıyor?
Üsküdar Üniversitesi
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, “Uyku sorununa
göre tedavi yöntemi değişir. Uykusuzlukta genelde altta yatan duruma göre
tedavi verilir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Örneğin; uykusuzluğa neden
olan depresyonsa öncelikle bu rahatsızlığın tedavisi gerekir. Uyku hijyeni
bozukluğuna bağlı uyuyamama varsa basit bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile
uyku sorunu giderilebilir. Bazı hastalarımızda ise uykuya dalmayı
kolaylaştıracak ilaç tedavileri gerekli olmaktadır. uyku apnesi gibi uyku
kalitesini temelden bozan bir hastalık şüphesi olduğunda mutlaka hastanın bir
gece uyku laboratuvarında yatırılarak polisomnografi denilen uyku testine
alınması gerekir. Bu test sonunda uyku apnesinin tipi anlaşılarak hedefe
yönelik bir tedavi verilebilir. Özellikle çocuklarda uykuda bağırma, kâbus
görme, uykuda yürüme, konuşma gibi bir durum varsa, bir uyku bozukluğunun mu
yoksa epilepsi gibi bir hastalığın mı bu duruma neden olduğunu anlamak için
uykuda elektroensefalografi tetkiki yapmak gerekir.”