Cumhuriyetimizin kurucusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikal edişinin 81. yılında Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesinde (KSÜ) düzenlenen törenlerle anıldı.
KSÜ’de ilk tören Avşar
Yerleşkesi Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Atatürk Anıtına Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Taner Okumuş tarafından çelenk konulmasının
ardından saat 09.05’te sirenler eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal
Marşı’nın okunması ile buradaki program tamamlandı.
Saat 9.15’te ise ‘10 Kasım
Atatürk’ü Anma Günü’ kapsamında ksÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda“Atatürk’te Bilimsel Anlayış” konulu konferans verildi. Üniversitemiz senato ve
yönetim kurulu üyeleri ile akademik ve idari personel katılımıyla
gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
İbrahim Taner Okumuş yaptı.
Cumhuriyetimizin kurucusu
Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle anarak konuşmasına başlayan Rektör
Yardımcısı Okumuş, “Cumhuriyet kurumlarıyla birlikte var. Kurumları ne kadar
sağlam, ne kadar güçlü olursa, cumhuriyette o kadar sağlam olur. Devletin
bekası için kurumların güçlülüğü ve sağlamlığı önemlidir.” diye konuştu.
Bu manada üniversitelerin
üzerine düşen görevin bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında topluma
öncülük etmek olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Okumuş, “Devletin bekası
için yapmamız gereken en önemli şey, yaptığımız işi en iyi şekilde yapmaktır.”dedi.
Açılış konuşmasının ardından
Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Dr.
Öğretim Üyesi Mustafa Edip Çelik “Atatürk’te Bilimsel Anlayış” konulu konferans
sunumunu gerçekleştirdi.
Atatürk’ün bütün sorunların
çözümü olarak akıl ve mantığa önem verdiğini hatırlatan Çelik, Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün toplumun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması için bilime ve
eğitime verdiği önemi anlattı.
Atatürk’ün‘Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, mutluluk hedefine ulaştırmak için
iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri
milletin geleceğini yoğuran irfan ordusu. Bu iki ordunun her ikisi de
kıymetlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir.’ sözlerini hatırlatan Çelik
konuşmasını Atatürk’ün manevi mirasçılarını tanımladığı şu sözlerini paylaşarak
tamamladı: ‘Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim
aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen
eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi
onaylayacaklardır. Zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin
mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla
değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini
inkâr etmek olur. Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya
çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel
eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî
mirasçılarım olurlar.’
Üniversitede
gerçekleştirilen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Programı, konferans sunumunun
tamamlanmasıyla son buldu.