MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan, ziyaret için geldiği Elbistan’da kamuoyuna açıklamalarda bulundu. 2019’da yapılacak seçimlerde partisinin baraj problemi olmadığını söyledi. Adaylık konusunda ise, “Hiç kimseye verilmiş bir sözümüz yok” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan, partisinin Elbistan İlçe Teşkilatı’nda düzenlenen istişare toplantısına katıldı. Programa, MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Ertuğrul Doğan, MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Sermet Yıldız, Ülkü Ocakları Kahramanmaraş İl Başkanı Hüseyin Kayış, Ekinözü İlçe Başkanı Tahsin Çiçek, Nurhak İlçe Başkanı İbrahim Doğan, Afşin İlçe Başkanı Ersal Doğan, Göksun İlçe Başkanı Fatih Üstün, belediye meclis üyeleri ve partililer katıldı.
MHP Elbistan İlçe Başkanı Ali Demir, yaptığı selamlama konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Kahramanmaraş’a genel başkan yardımcılığı vermesinden dolayı teşekkür etti. Başkan Demir, “Sayın Sefer Aycan’ın partimizin genel başkan yardımcısı olması, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Kahramanmaraş’a ne kadar önem verdiğinin göstergesidir” dedi.
Daha sonra partililere hitaben bir konuşma yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan, Milliyetçi Hareket Partisi tarihinde ilk defa Kahramanmaraş’tan bir kişinin divan kuruluna seçildiğini hatırlattı. Aycan, konuşmasında şunları söyledi:
“Bu görev, benim hayatımda en büyük görev ve şereftir. Milliyetçi Hareket Partisi tarihinde ilk defa Kahramanmaraş’tan bir kişi bu ben olabilirim, başka birisi olabilir, divan kuruluna seçilmiştir. Bu onur, hepimizin onurudur. Sorumluluğumuz bir kat daha artmıştır. Partimizin kurulları oluşmuş ve çalışmaya başladık. Önümüzde de yeni bir dönem başladı. Önümüzde 3 tane seçim var. Biz de çalışmalarımızı başlattık.
1 Kasım seçimlerinden sonra hep birlikte partimiz üzerinde oynanan oyunları gördük. Provokasyonlar yapıldı. Partimiz içerisinden arkadaşımız ve partilimiz bildiğimiz insanlar çıktı, maalesef genel başkanımıza karşı bir hareket başlattılar. Genel başkanımız; bunun bir oyun olduğunu ve MHP’yi ele geçirme oyunu olduğunu söyledi. Tamamen partimize zarar verme çabasıyla bunu yaptılar.
Bu gün bu kişilerin asıl niyetlerini görmüşsünüzdür. Özellikle içlerindeki hanımefendi görevlendirilmişti. 15 Temmuz’da başbakan olacağım diyordu. Yani 15 Temmuz’u da biliyordu. Bunların derdi, MHP’nin politikaları değildi. MHP’yi ele geçirme derdiydi. Elbistan’ın içerisinde de birçok kişi MHP’ye cephe aldı. Kendilerini, kurulacak partide genel başkan yardımcısı, il başkanı, milletvekili adayı, belediye başkanı adayı olarak gördüler. Çok ilginçtir onların hiçbirine nasip olmadı.
Siyaset yaparken daha akıllı ve şuurlu yapmalısınız. Zikzaklar yapmamalısınız. Duruş göstermelisiniz. Dava adamlığı böyle olmayı gerektirir. Sonra da milliyetçilikten, ülkücülükten ahkam kesemezsiniz. Bu parti, sizin emeğiniz ve oylarınızla duruş göstermektedir. Bundan sonra aranıza nifak sokan, partinize zarar veren kişileri aranıza koymayın. En zor gününde bu partiye sahip çıkan sizlersiniz.
Sayın Genel Başkanımız, ülkenin önünü açan 2 karar verdi. Birincisi anayasa değişikliği yapılarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruldu. Genel Başkanımız bunu çok önemsiyor. Bunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal tarihinde 3.dönem olarak niteliyor. Bu, dönüm noktasıdır. Genel Başkanımızın bir diğer önemli hamlesi ise 15 Temmuz’dan sonra olan olaydır. 15 Temmuz’da bir felaket yaşanmıştır. Fethullahçı Terör Örgütü, bir darbe girişiminde bulunmuştur. Biz, her zaman Fethullah Gülen hareketinin sakıncalarını söyledik. Bundan dolayı da her seçimde saldırılara muhatap olduk.
Darbe teşebbüsüne karşı ilk demeç Genel Başkanımızındır. Bu saldırı hala devam ediyor. Temizlenemedi. Elebaşları dışarıda, siyasi uçları dışarıda. Partimizle ilgili operasyonda devam etmektedir. MHP’ye ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bir saldırı ve hesaplaşma var. Genel Başkanımızın yaptığı şu, bu işi tesadüfe mi bırakacağız; yoksa devlete sahip mi çıkacağız? Devleti bu kaostan kurtaracak mıyız? Devletinin önünü açmak lazım. Biz olaya şahsi çıkarlarımız ve menfaatlerimiz açısından bakmıyoruz. Genel Başkanımız; önce milletimiz ve ülkem diyor. Bu açıdan ülkenin önünü açmak için dedi ki, ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmayacağız. Adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır’ dedi. Bu, Recep Tayyip Erdoğan’a verilen bir destek değildir. Devlete verilen bir destektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açmak için yapılan bir hamledir.”