Üsküdar
Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan
Tarlacı, bireyin yaşam kalitesini bozan Huzursuz Bacak Sendromu’nun (HBS)
ilerleyen yıllarda ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi.
Uzun yolculuklarda da ortaya çıkıyor
Huzursuz Bacak Sendromu’nun (HBS), sadece yaşam konforunu bozan
bir rahatsızlık değil, ilerleyen yaşlarda karşınıza ciddi sorunlarla çıkacak
nörolojik temelli bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “HBS’nin
genel tablosu şu şekildedir: Sıklıkla bazı kişiler geceleri yatağa yatar yatmaz
kalkar, ayaklarını ovdurur hatta kalkıp leğenin içine sokar. Ya da gece evde
odalar arasında volta atar durur. Genelde bu uykuya yatar yatmaz ya da hareketi
sınırlayan uzun otobüs yolculukları sırasında da ortaya çıkabilir. Bazen de
sinemada uzun süre sabit otururken ortaya çıkar ve kişi sinemayı bırakıp çıkmak
durumunda kalır. Bu gibi kişilerin ayaklarında huzursuzluk, hareket etme
isteği, uzatıp-çekme isteği gibi hisler oluşur. Bazen hasta bunu tanımlamakta
da zorlanabilir. En belirgin ve baskın his ‘karşı konulamaz hareket etme
isteğidir.’ Bu hareket etme isteği, yoğun olduğu zamanlar uykuya dalmayı ve
uyku kalitesini ciddi şekilde etkiler. Uykusuz geceler arka arkaya eklenir”
diye konuştu.
Uyku kalitesini etkiliyor
HBS’nin ilerleyen yaşlarla birlikte etkileri artan nörolojik bir
hastalık olarak kişilerin karşısına çıkabileceğini ifade eden Prof. Dr. Sultan
Tarlacı, “Kişinin hastalık öyküsü dinlenildiği zaman, genellikle akşam
saatlerinde ortaya çıkan ve ilerleyen durumlarda gün içinde uzun süreli
hareketsizlikten sonra bu bacak huzursuzlukları kendini gösterir. Bacakları
hareket ettirmek rahatsızlığı kısmen geçirir. Bu yüzden HBS hastalarının çoğu
uykuya dalmada ve uykuyu devam ettirmede güçlük yaşar. Ayrıca bu kişilerde uyku
esnasında belirli aralıklarla dans eder gibi bacak hareketleri görülebilir”
dedi.
Gebelik döneminde sıkça ortaya çıkıyor
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, hastalığın nedenlerine ilişkin olarak
da şu bilgileri verdi: “Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte beynin bazı
bölgelerinde kandan demir alımının azalması ve dopamin adlı sinir ileticisinin
etkisinde azalma sonucu HBS’nin geliştiği kabul edilir. Hastalık kadınlarda
gebelik döneminde sıkça ortaya çıkmaktadır. Bu genelde demir eksikliğinden
kaynaklanır. HBS olan her kadın hastaya kanda demir ölçümü yapılmalı ve demir
düşük ise öncelikle yükseltilmelidir. Demir yükselmesi tek başına bile
şikâyetleri geçirebilmektedir. Bazen de demir normal olsa bile demiri yüklemek
veya daha da yükseltmek şikâyetlerde iyileşme sağlayabilir. Bir de aileden
gelen HBS vardır ve bu genelde sürekli, yıllarca devam eden bir şikâyettir.”
Romatizma ile karıştırılabiliyor
Hastalığın tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı,
hastalığın romatizma ile karşılaştırıldığını belirterek “Dopamin seviyesini
artıran, Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar, HBS hastalığının
da tedavisinde etkilidir. Ancak hastalara bu ilaçlar verildiğinde genelde
hastalar bu durumu garipsiyor. ‘Ben Parkinson hastası mıyım?’ diye soruyorlar.
Oysa ki HBS’nin dünyada ilk etkili tedavisidir ve İzmirli Doktor Şevket Akpınar
tarafından bu ilaçların etki ettiği ilk fark edilmiştir. Akpınar, bilim
dünyasına Parkinson hastalığında kullanılan ilaçların HBS’ye çok iyi geldiğini
1985 yılında araştırmaları ile bildirdi. O günden bu yana da dünyadaki
nörologlar aynı tedaviyi uyguluyor. Bu tür tedaviye yanıt vermeyen hastalar da
olabilmekte ve bu hastalarda başka grup ilaçlar da kullanılıyor ancak hangi
ilacın seçileceğine uzmanın karar vermesi şarttır. Genel olarak tedavi ile hem
hastaların hem de hekimlerin yüzünün güldüğü bir hastalıktır. Ancak hastalar
sıklıkla nöroloğa değil de romatizma sanıp başka hekimlere gittiklerinden
yıllarca bu rahatsızlık yaşamak durumunda kalabilmektedirler” diye konuştu.