Her
şeye “eyvallah” demeye başladık
Hissizleşmenin giderek
yaygınlaştığını söyleyen Psk. Yılmaz, “Artık çevremizdeki birçok kişi bu sorunu
yaşıyor. Herkes duyguların anlamını yitirmiş durumda, her şeye karşı “eyvallah“
demeye başladık ve bu alışkanlık haline geldi. Sorgulamak ya da sorgulanmak
istemiyoruz” diyerek durumu özetliyor. Günümüzde karşımızdakine değer vermenin
zorlaştığını, verilen değerlerin de gittikçe önemsizleştiğini ifade eden
Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Değer kavramı son dönemde o güçlü anlamını
kaybetti. Sevmeyi unuttuk, sevilmenin de kıymetini bilmiyoruz. Hissizleşmek,
tam da bu durum aslında. Yoğun iş temposu, kalabalık ortamlar, birbirinden
kopuk yığınlar… İnsanlar birbirini daha az görmeye ve daha az vakit geçirmeye
başladıkça, birbirlerinden uzaklaşıyor. Çiftler bile birbirlerine o kadar
yabancı oldular ki fiziksel temas sadece yatak odasında kalıyor. Bu da evliliklerin
sonunu hazırlıyor.”
Hissizlik
depresyona dönüşebilir
Depresyonu, kişilerde
görülen ruhsal zemin kayması olarak tanımlayan DoktorTakvimi.com uzmanlarından
Psikolog Barış Yılmaz, hissizleşme durumunun bir ruh sağlığı sorununa
evirilebileceğinin altını çiziyor. “Depresyon halindeki kişilerde, gün boyunca
uyuma isteği, yataktan çıkmama, sadece evde vakit geçirme, sürekli yorgun
hissetme, iştah bozukluğu gibi problemler görülür. Kimseyle iletişim kuramamak
ve bir şeyler paylaşamamak, kişiyi daha zor günlerin içine sokar” diyen Yılmaz,
hissizleşmenin hem hayatımızı hem de ilişkilerimizi olumsuz etkileyeceğini
önemle vurguluyor.
En
büyük neden iletişimsizlik
Hem ikili ilişkilerde hem
de toplumsal anlamda artık herkesin duygusuzlaştığını ifade eden Psk. Yılmaz,
bunun en büyük nedenlerinden birinini iletişimsizlik olduğunu söylüyor. Doğru
iletişim kuramamanın ilişkileri çıkmaza soktuğunu anlatan Yılmaz, sözlerine
şöyle devam ediyor: “Maalesef aynı hayatı, aynı evi, aynı yatağı paylaşan iki
insan birbirleriyle basit bir olayı bile sağlıklı şekilde konuşmayı
beceremiyor. Bu noktada empati kurmak son derece önemli. Karşımızdaki kişiyi
anlamaya çalışmak göründüğü kadar zor değil. Gerçekten bunu başarabilen
ilişkiler hem çok daha mutlu ve keyifli bir hayata sahip oluyor hem de
yıpratıcı, incitici ve yorucu günleri geride bırakıyor.”
Kadınlar
karşısındaki erkeğe anlaşıldığını hissettiğinde güvenir
İlişkiye daha hassas
yaklaşan tarafın kadınlar olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından
Psikolog Yılmaz, erkeklere şu uyarılarda bulunuyor: “Kadınlar kimi zaman sadece
karşılarındaki erkeğin onları anlaması için uğraşır. Bu, onları güçsüz ya da
ısrarcı yapmaz. Bu durumda, kadınları sakince dinlemek daha doğru bir tercih
olur. Onları anladığınızı hissettirmek için jest ve mimikleri kullanmak da çok
önemli. Unutulmamalı ki kadınlar, anlaşıldığını hissettiği sürece karşısındaki
erkeğe güvenir ve bağlanabilir.” Erkeklerin hissizleşme durumunda tepkilerinin
daha farklı ve sert olacağının altını çizen Yılmaz, doğru bir iletişim
kurulduğunda ilişkideki her iki tarafın da mutluluğu yakalayacağını belirtiyor.