Halk
arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, dünyada en sık görülen
metabolik bir kemik hastalığı. Öyle ki günümüzde menopoz sonrası her 4 kadından
ve 60 yaş üstü her 8 erkekten birinde görülüyor. Osteoporoz kemik mikro mimari
yapısının bozulması, kemik kitlesinde azalma ve bunlara bağlı olarak kırık
riskinde artışla karakterize bir hastalık. Kemiklerde kırık oluşuncaya dek
ağrıya neden olmadığı için de sinsi hastalık olarak nitelendiriliyor.Acıbadem
Maslak Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral
Bayramoğlu üstelik kırıkların hafif bir
düşmeyle veya aniden öne eğilmeyle bile oluşabildiğini belirterek, “Kırıklar
yaşam kalitesini düşüren şiddetli ağrılara yol açabiliyor, sakatlık
oluşturabiliyor, hatta kişinin uzun süre yatağa bağımlı kalmasına bile neden
olabiliyor” diyor. Dolayısıyla osteoporozdan korunmak yaşamsal öneme sahip.
İlerleyen yaş, kadın olmak ve genetik faktörler bu hastalığın değiştirilemeyen
risklerinden. Yaşam ve beslenme alışkanlıklarında yapılan hatalar gibi
değiştirilebilen risk faktörlerine karşı önlem alındığında ise osteoporoz büyük
oranda önlenebiliyor. Peki hangi etkenler kemik sağlığını olumsuz etkiliyor?Acıbadem
Maslak Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral
Bayramoğlu osteoporoza yol açan etkenleri anlattı, önemli
önerilerde bulundu.
Hareketsiz
bir yaşam sürmek
Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu kemiğin sürekli bir yapım
yıkım döngüsü içinde olduğuna dikkat çekerek, “Buradaki yapımı en çok uyaran
etken ise kemiğin üzerine yük binmesi. Dolayısıyla yürüyüş ve koşu gibi
sporları yapan kişilerde osteoporoz gelişme riski hareketsiz kişilere göre daha
az oluyor. Bu nedenle iş gereği uzun süre masa başında kalması gereken
kişilerin her gün düzenli olarak yürüyüş yapmaları hem kemik hem kalp damar
sağlığı açısından faydalı olacaktır” diyor.
Kalsiyumdan
eksik beslenmek
Prof. Dr. Meral Bayramoğlu
çocukluk ve büyüme dönemi boyunca vücuda alınan kalsiyumun kemiklerde
depolandığını ve bu depolama sürecinin 30 yaşına kadar azalarak devam etiğine
işaret ederek şunları söylüyor: “Dolayısıyla 30 yaşına gelinceye dek besinlerle
yeterli miktarda kalsiyum alınması daha sonraki yaşlarda gelişebilecek
osteoporozun önlenmesi için çok önemli. Sağlıklı kemikler için her yetişkinin
günlük 1000 mg kalsiyum alması öneriliyor. Bu miktar çocuklarda, hamile kadınlarda
ve menopoz sonrası kadınlarda 1200-1500 mg'a kadar çıkabiliyor. En çok bilinen
kalsiyum kaynağı ise süt ve süt ürünleri. Yeşil sebzeler de içeriklerinde
kalsiyum bulunduruyor.”
Yetersiz
protein almak
Günlük protein ihtiyacı,
her bir kilo vücut ağırlığı için 0.8 gram. Ancak diyetteki protein miktarının
kemik sağlığı üzerine etkileri biraz daha karmaşık. Çok düşük protein içerikli
beslenmenin kemik kalitesini bozduğu bilinmekle birlikte, aşırı yüksek protein
içeren bir diyetin de, özellikle kalsiyum alımı yetersizse, osteoporoza neden
olabildiği gösterilmiş. Protein, vitaminler, mineraller, karbonhidrat ile
yağların dengeli olarak tüketilmeleri ise kemik sağlığını olumlu olarak
etkiliyor.
Sigara
alışkanlığı
Sigara içmenin kemik
mineral yoğunluğunu azalttığı bilinen bir gerçek. Sigaranın bir diğer bilinen
etkisi ise kemiklerde kırık iyileşmesini geciktirmesi. Ancak kemikler
üzerindeki bu olumsuz etkilerin tek başına sigaradan mı kaynaklandığı, yoksa
sigara içen kişilerin genellikle sağlıksız beslendikleri ve daha zayıf bir
bağışıklık sistemine sahip oldukları için mi oluştuğu tartışılıyor.
Güneş
ışığından yeterince faydalanmamak
Vücutta alınan kalsiyumun
sindirim sisteminden emilmesi için D vitamini gerekiyor. Günlük ihtiyaç ise
600-800 IU'dir. D vitamini yumurta ve deniz balıkları gibi yemeklerden
sağlanabilirken, en önemli D vitamini kaynağı ise güneş ışınları. Güneş
ışınları ciltten emilerek vücutta karaciğer ve böbrekte çeşitli işlemlerden
geçerek aktif D vitamini halini alıyor.
Kahve
tüketimini abartmak
Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu günde 300 mg’den fazla kafein
tüketmenin kemik yapımında rol alan hücrelerin etkinliğini azalttığı uyarısında
bulunarak, “Kafein sindirim sisteminden kalsiyum emilimini azaltmasının yanı
sıra böbreklerden de kalsiyum atılımını arttırıyor. Vücutta kalsiyum miktarı
düşünce kemik yapımı gerçekleşemiyor. Bu nedenle günde 3 fincandan fazla kahve
tüketmeyin. Kafeinsiz kahveyi de tercih etmenizde fayda var” diyor.
Yemeklere
fazla tuz serpmek
Aşırı miktarda tuz tüketimi
idrarla atılan kalsiyum miktarını artırarak osteoporoza sebep olabiliyor.
Kemiklerde hasar oluşturmasının yanı sıra birçok sağlık problemine yol açtığı
için Dünya Sağlık Örgütü günlük tuz tüketim miktarının 5 gramı geçmemesi gerektiğine
dikkat çekiyor.