Pnömoni halk arasında bilinen adıyla zatürre, dünyada en sık görülen
hastalıklar arasında 6’ncı sırada yer alıyor. Bulaşıcı olan bu hastalığa
mikroorganizmalar neden oluyor. zatürre risk grubunda yer alan 65 yaş üstü
kişiler ve kronik hastalığı olanlarda daha ağır seyrediyor ve hayati tehlikeye
yol açabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr.
Füsun Soysal, zatürre hastalığı ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Zatürre akciğer dokusu enfeksiyonudur. Virüsler, bakteriler, atipik
bakteriler denen farklı mikroplar ve mantarlar gibi mikroorganizmalar zatürreye
neden olabilmektedir. Pnömokok bakterisi en sık karşılaşılan zatürre nedenidir.
Bunların dışında bir takım kimyasal maddelerin akciğeri tahriş etmesi yada
kişinin radyasyona maruz kalması, radyoterapi görmesi sonucunda meydana gelen
zatürrelerde mevcuttur.
- Çocuklar,
- Kronik bir hastalığı olanlar (kalp, şeker, böbrek, karaciğer hastalığı vb.)
- Kanser hastaları,
- Bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar ve kortizon kullananlar,
- 65 yaş ve üstü erişkinler,
- Organ nakli olanlar,
- Sigara ve alkol bağımlıları,
- KOAH hastaları, geçirilmiş tüberkülozu olanlar, astım hastaları zatürreye karşı risk altındadır.
Düzenli el yıkamaya özen gösterilmeli
Mikrop vücuda ilk girdiğinde üst solunum yolu veya grip aşamasında bulaşıcı
durumdadır. Ama bulaştığı her insanda zatürre yapmayabilir. Aynı mikrop
bağışıklığı güçlü bir kişide gribe neden olurken bağışıklığı düşük bir kişide
zatürreye neden olabilmektedir. Bu da yine kişinin vücut direncine bağlı olarak
değişmektedir. Sağlıksız beslenmek, düzensiz uyumak, el ve vücut hijyenine özen
göstermemek, soğuk havaya maruz kalmak bağışıklığı düşürmekte bunun sonucunda
da vücut mikroplara, virüslere açık hale gelmektedir. Kişinin vücut direnci çok
düşükse ve aldığı mikrop çok kuvvetli ise zatürre 2 gün içerisinde de
gelişebilmektedir. Ama bunun yanında grip ya da üst solunum yolları enfeksiyonu
olan biri düzgün tedavi görmezse zatürre 2 hafta sonrada gelişebilmektedir.
En önemli belirtisi öksürüktür
Zatürrenin en önemli belirtilerinden biri öksürüktür. Öksürüğün kuru ya da
balgamlı olması kişinin aldığı mikroba ve bünyesine göre değişebilmektedir.
Örneğin atipik zatürrede kuru öksürükler daha fazla görülmektedir. Ama toplum
kökenli denilen klasik bakteri kaynaklı zatürrelerde balgam daha ön planda
olabilmektedir. Yüksek ateş, göğüs ağrısı ve nefes darlığı zatürrenin diğer
önemli belirtileri arasında yer almaktadır. Bu bulgularda yine zatürreyi yapan
mikrobun çeşidine göre farklılık göstermektedir. Bunların yanında halsizlik,
iştahsızlık, mide bulantısı ve genel vücut ağrıları olabilmektedir. Daha ileri
evrelerde bulantı, kusma, bilinç kaybı ve ciddi nefes darlığı
görülebilmektedir.
Mikrobun türüne göre antibiyotik
tedavisi yapılmalı
Ateş, öksürük, balgam ve nefes darlığı olan bir kişinin mutlaka akciğer
grafisi çektirmesi ve kan testleri yaptırması gerekmektedir. Bu belirtiler aynı
zamanda birçok akciğer hastalığında görülmektedir. Gribal enfeksiyonlar,
tüberküloz, bronşit gibi hastalıklar pnömoni ile karışabilmektedir. Çoğunlukla
akciğer grafileri ile tanı konmaktadır. Yüksek ateşle birlikte seyreden
zatürrelerde mutlaka kan kültürü, balgam eşlik eden durumlarda ise balgam
kültürü alınmalıdır. Ayrıca bilgisayarlı tomografi teşhiste yardımcı
olmaktadır.Muayene bulguları, akciğer grafisi, kan tetkikleri sonucunda tedavi
için doğru antibiyotiğin seçilmesi önemlidir. Mikrobun türü tespit edilmeli ve
antibiyotik seçimi buna göre yapılmalıdır. Tedavi süresini uzman hekim
belirlemektedir. İlaçların düzenli ve doğru dozlarda kullanılmasının yanında
bol sıvı almak ve istirahat etmek çok önemlidir. Tedaviyi erken kesmek
tehlikelidir, zatürre düzgün tedavi edilmediği takdirde akciğerde sıvı
toplanabilir ve apseleşmeler olabilir.
Bağışıklığı güçlü tutmak zatürreden
koruyor
Başta toplum kökenli zatürre olmak üzere pnömokok bakterisinin neden olduğu
enfeksiyonlara karşı etkili zatürre aşısı bulunmaktadır. Yılın her dönemi
uygulanabilen bir aşıdır. Yaşam boyu etkili olan zatürre aşısı mevcuttur.
Çocuklara, 65 yaş üstü bireylere, çok sigara içenlere ve ağır zatürre atlatmış
riskli tabloda yer alan kişilere yapılmalıdır. Ayrıca 50 yaş üzeri kronik
akciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, diyabeti ve kalp hastalığı olan,
kemoterapi gören, bağışıklığı bir şekilde baskılanmış kişilere de zatürre
aşısının uygulanması gerekmektedir Sık gribal enfeksiyon geçiren ve bağışıklığı
düşük kişilerde bu aşıyı yaptırabilirler. Zatürreden vücut direncini güçlü
tutarak korunmak mümkün olmaktadır. Sebze ve meyve içerikli doğal ve sağlıklı
beslenmek, düzenli uyuma, bol su tüketmek, hijyen kurallarına uymak bağışıklığı
güçlendirerek zatürreye karşı koruma sağlamaktadır.