İyi
bir uykunun ne kadar önemli olduğu, psikolojik ve fizyolojik olarak kişiyi
ayakta tuttuğu bilinen bir gerçek. İnsan ömrünün üçte biri uykuda geçiyor.
Herkes uykuda geçen bu uzun zamanın kaliteli ve sağlıklı olmasını istiyor.
Yaşamsal faaliyetlerin birçoğu basit bir dinlenmeden ibaret olmayan uyku
sırasında düzenleniyor. Uyku bozukluklarının hem toplumsal hem de bireysel
birçok sağlık problemine yol açtığı biliniyor. Memorial Ankara Hastanesi Kulak
Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Ümit Tunçel, uykuda solunum bozuklukları ve
tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Uykusuzluk
gün içinde çabuk sinirlenmenize neden olur
Horlama ve uyku apnesi,
erişkin yaş grubunda sıkça rastlanan sosyal ve medikal önemi yüksek
hastalıklardır. Uykuda solunum bozuklukları, uyku sırasında üst hava yollarının
kısmi ve tam daralması ile ortaya çıkan apne (nefes durması ) ve hipopne (nefes
azalması) atakları ve kanda oksijen basıncının düşmesi ile ayırt edilen bir
durumdur. Uykuda solunum bozuklukları hastaların yaşam kalitesini etkilemekte,
uyku kalitesinin yetersizliği gün içerisinde uyuma isteğine, sabahları yorgun
kalkmaya, baş ağrısına ve anksiyeteye neden olabilir.
Kalp
krizinden felce kadar gidebiliyor
Uyku sağlıklı yaşamın
vazgeçilmez bir parçasıdır. Uyku apnesi, hipertansiyon, ritim bozukluğu, kalp
krizi, felç, pulmoner hipertansiyon ve konjestif kalp yetmezliğinin içinde
bulunduğu pek çok hastalıkta önemli bir risk faktörüdür. Obez bireylerde,
sigara içenlerde, diyabet veya insülin direnci olan kişilerde uyku apnesi daha
çok görülmektedir.
Modern
tanı ve tedavi yöntemleri ile uyku kalitenizi yükseltin
Uykuda solunum bozuklukları
teşhisinde uyku testi (polisomnografi) altın standart olarak kabul
edilmektedir. Uyku testi sonrasında apne ve hipopnelerin saatte 5’ten fazla
olması ve gündüz uyku hali, horlama veya kronik yorgunluk gibi şikayetlerin
varlığı ile tanı koyulmaktadır. Çeşitli tedavi alternatifleri bulunmaktadır.
Celon metodu yani bipolar
radyo frekans ile termoterapi yöntemi ve plazma yöntemleriyle yapılan cerrahi
tedavi bunladan biridir. Horlama ve uyku apnesi için uygulanan cerrahi
tedavinin başarısı, cerrahiye uygun hastanın belirlenmesine ve ameliyatta
kullanılan cihazlara bağlı olmaktadır. Cerrahide kullanılan cihazların dokuda
fazla hasar oluşturmaması, ameliyat sonrası dönemde hastanın ağrılarının daha
az olmasında oldukça önemlidir.