Adalet
Bakanlığı’nın son açıkladığı verilere göre arabuluculuk müessesine 15 bin 665
başvuru geldi ve bunların yüzde 92’si, yani 14 bin 452’si, işçi-işveren
uyuşmazlıklarından kaynaklanıyor. Başvuruların 14 bin 140’ında arabulucu
aracılığı ile anlaşmaya varılırken, sadece 312’sinde anlaşma sağlanamadı.
Arabuluculuk yöntemiyle yargının iş gücünün azalacağına dikkat çeken Av.Baran
Usanmaz, “Alacakların hızlı bir şekilde tahsil edilerek ekonomiye
kazandırılmasını amaçlayan yargılamalar ile ticari tazminatlara ilişkin davalar
takriben 6 hafta içinde sonlandırılacak. Kanun gereği dava şartı haline
gelmesinden dolayı, öncelikle arabulucuya başvurulmadan doğrudan da dava
açılamayacak” dedi.
Arabulucu, en geç 1 ay
içinde uyuşmazlığı çözmek zorunda. Anlaşma sağlanamazsa 2 hafta içinde iş
mahkemesinde dava açılabiliyor. Anlaşmazlıklarda ilk sırayı ise işveren ile
aylık ücret alıyor. İşçiler, işe girerken taahhüt edilen ücreti alamadığından
şikayet ediyor. Uyuşmazlığın ikinci nedeni ise kıdem ve ihbar tazminatı.
İşçiler her iki tazminatı da alamamaktan arabuluculuk sistemine başvuruyor.
Av.Baran Usanmaz, “Bu
sistem hukuki anlamada hem devlete, hem de ticari hayat ile birlikte bireylere
kolaylık sağlayacaktır. Arabulucuk birçok avantajı beraberinde getirmekle
birlikte, bunlardan birkaçını söyle sıralayabiliriz; Yargılama sistemimizdeki
iş yükünden dolayı, elde olmayan sebeplerle mecburen uzayan dava süreçlerine
maruz kalınmadan, şirketlerin alacaklarının hızlı bir şekilde tahsilatının
sağlanması amacıyla bir yol açılacak olup, ticari hayattaki bireyler arasındaki
ilişkiyi korunarak, çözümlerin daha ekonomik sağlanması ve taraflar arasındaki
çözüme yönelik bu görüşmelerin gizli olarak yürütülmesidir” ifadelerini
kullandı.
Türkiye’de sadece en az beş
yıllık mesleki deneyimi olan hukuk fakültesi mezunlarının edinebileceği
arabuluculuk yetkisi için, adalet bakanlığı siciline kayıtlı ve Bakanlıkça
lisanslanan eğitim kurumlarından teorik ve pratik en az kırk sekiz saat eğitim
alınması gerekiyor.