Üsküdar
Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç.
Dr. Emel Sarı Gökten, çocuklarda akademik başarıyı olumsuz etkileyen durumlar
hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Çocuğunuzu
bu süreçte “hırpalamadan” destekleyin
“Akademik başarı çocukların
gelecek yaşamlarının kalitesini belirlediği için günümüz toplumunda oldukça
önemli bir yere sahiptir. Ancak çocuklarımızın hepsi akademik açıdan başarılı
olamayabilirler” diyen Doç. Dr. Emel Sarı Gökten,
“Bu durumlarda akademik
başarıyı elimizden geldiğince ve çocuğu hırpalamadan desteklemeli; ancak bunun
yanında çocuğun yetenekli ve güçlü olduğu alanlarda gelişmesi için daha fazla
destek olmalıyız. Böylece çocuk hem örselenmemiş olacak, kendine olan güveni
gelişecek hem de ileride yaşam kalitesini olumlu etkileyecek bir işe ve
hobilere sahip olacaktır” şeklinde konuştu.
Çocukların
akademik başarısını etkileyen durumlar neler?
Çocukların akademik
başarısını etkileyen birçok neden olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Emel Sarı
Gökten, başarıyı etkileyen durumları şöyle sıraladı:
“Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: İlk bakışta
aileler ‘Benim çocuğum o kadar fazla hareketli değil, ama dikkati çok
dağılıyor’ gibi bir tepki verebilir. Burada akılda tutulması gereken nokta bu
teşhisi alan çocukların hepsinin çok hareketli olmasının gerekmediğidir. Birçok
dikkati dağınık çocuk, aşırı hareketli değildir, hareketlilik yerine çok
konuşmasından yakınılan çok çocuk vardır. Örneğin; ders sırasında konuşur,
öğretmenleri tarafından defalarca uyarılmasına rağmen bu konuda kendini
dinginlemekte güçlük çeken çocuklardır bunlar.Akademik başarısızlığın en önemli
sebepleri arasında dikkat eksikliği gelir. Genellikle bu çocukların aileleri,
‘Algısının açık olduğunu düşünüyoruz ancak kendini derse ya da okumaya
veremiyor’ derler. Ancak dikkat eksikliği aslında önüne geçilebilen çocuğun
akademik başarısının iyi bir noktada tutulabildiği bir sorundur, yani tedavisi
vardır ve çocuk daha iyi bir akademik başarı seviyesine çıkabilir. Dikkat
eksikliği tedavisinde ilk sıra tedavi seçeneği ilaçlardır. İlaçlar halk
arasında söylendiği gibi korkulacak ya da çocuğa zarar veren maddeler değildir.
Her ilaç gibi yan etkileri olmakla birlikte bir uzman tarafından başlandığı ve
düzenli aralıklarla takip edildiği sürece korkmaya gerek yoktur.
Özgül
Öğrenme Bozukluğu: Bazı çocuklar zekâ olarak normal
ya da normalin üstünde olmalarına rağmen okul başarıları aileyi hayal
kırıklığına uğratır. Çünkü büyütürken akranlarına göre belirgin bir farklılık
görmedikleri çocukları okula başlayınca harfleri öğrenmeleri, okumayı sökmeleri
ve akıcı okumaya başlamaları hep akranlarına göre daha geç ve zorlukla olur. Bu
çocuklar bazı harfleri karıştırırlar, ters yazarlar, okurken kelimeleri eksik
ya da hatalı okurlar. Birçoğunun basit aritmetik işlemleri öğrenmede zorlukları
olur. Disleksi, disgrafi ve diskalkuli gibi alt kategorileri olan bu durum çocuğun
akademik başarısını genellikle olumsuz yönde etkiler. Bu çocukların okul
eğitimine ek olarak birebir, zayıf oldukları alanlara yönelik özel eğitimler
almaları gerekir.
Zekâ
gerilikleri: Akademik başarısızlığın önemli bir nedeni de zekâ
gerilikleridir. Zekâ geriliği olan çocuklar yaşamlarının ilk yıllarından
itibaren birçok gelişimsel aşamada gecikme gösteren çocuklardır. Emekleme ve
yürüme gibi motor fonksiyonlarda ve konuşmaya başlama, öğrenme gibi bilişsel
alanlarda önemli kilometre taşlarını aşarken zorluklar yaşarlar. Anne ve
babalar genellikle çocuklarının ilk yaşlarından itibaren belli alanlarda
akranlarından geride olduklarını fark ederler. Okul döneminde bu çocukların
mutlaka özel eğitimle desteklenmeleri gerekir. Hatta birçok aile henüz okula
başlamadan önce problemi fark ettikleri için özel eğitim çok daha erken
yaşlarda başlar.
Kaygı
bozuklukları: Bazı çocuklar normal bir öğrenme hızı
ve özelliğine sahip olmalarına rağmen duygusal olarak çok kaygılanmaya
meyillidirler. Hatta bazen bu durum o kadar çok artar ki çocuk kaygıyı kontrol
edememeye başlar. Bu durumda çocuğun okul başarısı olumsuz etkilenir. Kaygılı
çocuk derslerine konsantre olmakta zorlanır, her an kötü bir şey olacakmış
hissi içerisindedir. Kaygılı durum uyku kalitesi bozar, uykuya dalmakta
zorlanabilir. Yeterince kaliteli uyumayan çocuğun gündüz okuldaki işlevselliği
de olumsuz etkilenir. Kaygı bozukluğu bir psikiyatrik hastalıktır ve mutlaka
tedavi edilmesi gerekir. Uygun şekilde tedavi edilen çocukların kaygıları
yatışır ve akademik işlevsellikleri artar.
Takıntı
bozukluğu: Takıntı bozukluğu daha çok erişkinlerin hastalığı olarak
bilinmesine rağmen çocukluk yaşlarında da görülür. Çocuk istemediği halde
aklına gelen, onu rahatsız eden düşünce ve düşlemlerle uğraşır durur. Bu
düşünce ve düşlemlerden kurtulmak için kendine has yöntemler bulur, daha çok
kontrol etme, anlamsız sayı sayma, aklından bir kelimeyi beş kez tekrar etme
gibi. Ama bu yöntemler problemi çözmez aksine hastalığı daha da artırır. takıntı bozukluğu yaşayan çocukların büyük kısmı akademik başarıda düşme yaşar.
Akademik başarının zedelenmemesi ve çocuğun sağlıklı, işlevsel haline
dönebilmesi için mutlaka hastalığın tedavi edilmesi gerekir.”
Çocuğunuzun
fiziksel bir sağlık sorunu olup olmadığına dikkat edin
Üsküdar Üniversitesi
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı
Gökten, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu saydığımız nedenler
akademik başarıda düşüklüğe neden olan psikiyatrik durumlardır. Ancak bütün bu
nedenlerden önce çocukların başarısızlığına neden olabilecek bir göz kusuru,
duyma sorunu ya da başka organik bir problem olup olmadığının göz önünde
bulundurulması gerekir. Organik açıdan sağlıklı olan çocuğun akademik başarısı
düşükse o halde yukarıda saydığımız nedenleri gözden geçirmemiz gerekir.”