20’lik dişler ağızda en çok sorun çıkaran dişlerin başında geliyor. Ağrı,
çürük, enfeksiyon ve damağa gömülü kalma gibi birçok probleme neden olabiliyor.
Sanılanın aksine 20’lik dişlerin çekimi ve cerrahi tedavileri kolay ve konforlu
bir şekilde yapılabiliyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı
Bölümü’nden Dt. Hacer Esved Alireisoğlu, “18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı
Haftası” kapsamında 20’lik dişler konusunda bilinmesi gerekenler hakkında bilgi
verdi.
20’lik dişler ağızda en arkada bulunan ve en son çıkan 3. büyük azı
dişlerdir. Zaman içinde kullanılmamaya bağlı olarak fonksiyonlarını büyük oranda
kaybetmişlerdir. Olması gerektiği yerde çıkan, çürük olmayan ve fonksiyon gören
20’lik dişlerin çekilmesine gerek yoktur. Dişin geliş şekli kişiden kişiye
farklılık gösterebilmektedir. Eğer çeneyi açma ve kapama sırasında bir ağrı ve
zorlanma oluşuyorsa ve çenenin arka tarafında bir basınç hissediliyorsa mutlaka
bir diş hekimine danışılmalıdır. 20’lik dişler bazen hiç olmayabilirken bazen
1-2 tanesinin olması da mümkündür. Bazı 20’lik dişler yandaki dişleri iterek
farklı açılarda çıkabilmektedir. Çene kemiğine gömülü kalıp çıkamadığı durumlar
da bulunmaktadır. Bu dişler fonksiyonlarını da yerine getiremedikleri için
çekilebilirler. 20’lik dişlerin çekilmesine yol açan problemler;
- Çürükler,
- Diş eti enfeksiyonları,
- Gömük dişler ve kistler,
- 20’lik dişlerin diğer dişleri sıkıştırması ve çarpıklığa yol açması,
- 20‘lik dişin çıkarken yarattığı basınç ağrılarıdır.
20’lik diş çabuk çürürken yanındaki dişi
de çürütüyor
20’lik dişlerin çekilmesini gerektiren problemlerin başında çürükler
gelmektedir. En arkada bulunan 20’lik dişlerde besin artıkları çok kolay
birikebilir. Yeterince düzgün ve düzenli fırçalanamadığında -ki arka bölgeye
ulaşmakta güçlük çekilebileceğinden - çürükler daha çabuk oluşabilmektedir.
20‘lik diş çürürken o bölgeye çok rahat ulaşılıp fırçalanamadığından yanındaki
dişi de çok kolay çürütebilir. Bütün bu durumların yaşanmaması için 20 yaş
dişlerinden kolay vazgeçilmektedir. Pek sorun çıkarmamış ama karşılığında diş
bulunmayan 20’lik dişlerin de çekimine karar verilebilir. Bu dişler çiğneme
fonksiyonunu gerçekleştiremediği gibi karşılarında durdurucu bir diş
bulunmadığından boş bulduğu tarafa doğru uzamaya devam edebilir. Ağzın alt-üst
çene ilişkisi bozulabilmektedir. Bu durum sadece 20’lik dişlerde değil bütün
dişlerde geçerlidir. Karşısında durducu bir diş bulunmayan dişler boş bulduğu
yere doğru hareketlenebilir.
Diş diziliminde bozukluğa yol açabiliyor
20 yaş dişleri bazı durumlarda olması gerektiği yerde konumlanmayabilirler.
Ağızda dişlerin konumlandığı bölge at nalı gibi düşünülürse bu bölgenin içinde
ya da dışında çıkabilirler. Bu durumlarda hastalar çiğneme fonksiyonu yaparken
sık sık yanaklarını ısırırlar ve bu da prekanseröz lezyonlara neden olabilir.
Ağız genellikle 28 dişin sığabileceği kadar büyüktür ve geriye kalan 4 adet
20’lik diş çıkarken diş dizilimini olumsuz etkileyip çarpıklığa da yol
açabilmektedir.
Diş kemiğe gömülü kalabiliyor
20‘lik dişin kemiğin içine gömülü olduğu durumlar kemik retansiyonlu olarak
tanımlanmaktadır. Açısal olarak eğik gelen diş kemiğe gömülü kalabilmektedir.
Bazı durumlarda düz bir şekilde gelse de kemiği bir türlü aşıp süremeyebilir ya
da sürmekte çok zorlanabilir. Diş çıkarken kemiğe gömük ya da yarı gömük
kaldığında çevresindeki dokuda kist oluşturabilmektedir. Bu durumda oluşan kist
ve diş alınmalıdır. Dişin çene kemiği tarafından tutulmayıp sadece mukozadan
sıyrılamaması durumu ise mukoza retansiyonlu olarak tanımlanmaktadır. Diş
üzerindeki diş etini kolaylıkla aşıp açığa çıkamaz. Bu durumlar çekim
aşamasında cerrahi müdahale gerektirebilmektedir.
Cerrahi işlemler kolay ve konforlu bir
şekilde yapılıyor
20 yaş dişlerinin zor çekildiğine dair bir algı bulunmaktadır. Normal bir
şekilde çıkmışsa çekilmesi kolay gerçekleşir. Cerrahi işlemlerin gerekmediği
yirmi yaş dişleri normal bir diş gibi çekilir, iyileşme hızı ve yaşanan
süreçler aynı olmaktadır. Cerrahi işlemlerin gerek olduğu durumlarda diş
bulunduğu durumdan rahatça kurtarılmaktadır. Yapılan hangi işlem olursa olsun
dişin iyileşme hızı kişiden kişiye, iyi bakım alışkanlıklarına göre
değişebilmektedir.